bugün

ilişkinin başındakinden çok farklı birine dönüşmesi.
iki tarafın da yakın bir zamanda olacakların az çok farkında olmasına rağmen hiçbir şey yapmadan ya da yapamadan sonu beklemesidir. Bu eşik çiftlerin aslında birbirleri için yaratılmadıklarını, bir elmanın yarısı falan olmadıklarını anladıkları andır.
sıfır noktası.
daha güzel bir kızın çekim alanına girilmişse...

eşik...
içkiler içilir , dost sohbetlerinde aht edilir. Dibini görmeyen yapılır az biraz hüzünlü. Şişe bittiyse ağlanır. Ama biter. Heleki daha önce bu eşiğe gelinilmiş ayrılmaya karar verinilmiş ve tekrar birleşilmiş sonra tekrar bu eşiğe gelinmiş ve bu işlem 700 ü geçtiyse yalama olmuştur. Bitmesi lazımdır ki zaten bitmiştir lakin itiraf edilemez. Boğazda bir düğümdür , yutulamaz , tükürülenemez. Erkekler ağlamaz. Ama dışa ağlamaz. Gözleri dolar ama dolduğu ile kalır ve sonra içeri doğru ağlarlar. Dışa doğru ağlıyorsan dostum bilki zamanı gelmiştir.

(bkz: let it go)
ayrılık düşünülüyorsa bitmiştir, bitecektir.
kafa patlatmaya gerek yok.
fenadır fena.
insanın kalbinin en hızlı çarptığı, gözlerinin dolup ile dolmama arasında kaldığı, burnunun kızardığı kısa süreli depresif durumdur.
Eşik değildir aslında, uçurumdur. Atıp kendimi kurtarsam mı ? kalıp direnç sınırımı ölçsem mi diye muhasebe yapılır. çok düşünülmüştür, çok sigara ateşlenmiştir. Başlarken hiç bitmeyecek diye akitleşilmiştir. biter...