bugün

serap eser 8 kasım 2009 a öldü.

4 sene oldu o bu dünyadan gideli. diri diri pkk tarafından yakılalı...

Serap, benim canım kardeşim.

Türk’ün güzel yüzü, masum kızısın sen.

Ve bir milletin ruhsuzluğunun kurbanısın sen.

…

Ölüm yıldönümünde mezarına geldik; üzüntümüz bir yana moralimiz bozuldu, yine yalnızdık.

Hep olduğu gibi.

Orada sana seslenmeye utandım.

Mekanın cennet olsun derken, senin cennette olduğunu zaten biliyordum.

Peki sen bizim burada cehennemde olduğumuzu biliyor musun?

…

Sen gittikten sonra bu ülkede hiçbir şey değişmedi.

Tüm şehitlerimizi olduğu gibi seni de hatırlayan yok!

Tüm şehitliklerimiz gibi senin mezarın da boş!

…

Emin ol, seni ingiltere’de iRA öldürmüş olsaydı, ingiliz Başbakanı mezarında olurdu.

ispanya’da ETA öldürseydi ispanyol Başbakanı mezarında olurdu.

Türkiye’de de eğer bir Türk başbakan olsaydı, mezarında olurdu.

Ama değil biliyorsun.

Ülkemizde Başbakan, seni öldüren PKK’nın eşbaşkanı çünkü.

Onlara kızmıyorum, çünkü onlar zaten bizim düşmanımız.

Katilinden bir şey beklemiyorum!

…

Ben senin mezarında dost yüzler aradım oysa boşuna.

Ya da seni anacak dost sözler.

Seni hissedecek dost yürekler.

Seni unutmayacak vicdanları aradım.

Senin için dökülecek göz yaşlarını aradım.

Ben senin mezarında bir milleti aradım, bir davayı aradım.

Ve bulamadım.

Senden utandım, kendimden utandım.

Biliyorum ki bu günah boynumdayken ağlamak bile bana hak değil.

…

Seni yalnız bıraktık güzel Serap.

Sen bizim serabımız olamadın.

Bil ki biz serabını yitirmiş bir milletiz.

Bil ki biz hayalleri ölmüş bir milletiz.

Bil ki biz vicdanı bitmiş bir milletiz.

Bil ki biz inancını yitirmiş bir milletiz.

Ve millet olmayı geçtim bilmiyorum ki nasıl olacak da yeniden insanlaşacağız!

…

Sözde biz Türkler bozkırdan bu yana hep bir serabın peşinden gitmişiz.

Oysa görüyorsun ki senin ardından gidemedik.

Mezarına bile gelemedik.

Serabını yitiren bir milleti ne diriltebilir ki senin yanman bile diriltemiyorsa!

…

Anlayacağın Serap

Ölümün bir büyük yaraydı içimde.

Unutulman daha derin bir yara.

Senden özür diliyorum, seni yaşatamadım.

Senden özü diliyorum, seni hatırlatamadım.

not: alıntıdır.