bugün

tatsız tuzsuz bir durumdur. mutluluktan uçuyor bile olsanız bunu farkettiğinizde yerin yedi kat dibinde bi başınıza kalırsınız.

herkesin kendi istekleri vardır sizden ve siz herkesi mutlu etmeye çalışırken, esas isteklerinizin farkına bile varamazsınız. aileniz, sevgiliniz, arkadaşlarınız... herkesi mutlu etmeye çalışırsınız, saçma bi şekilde hep sizden bir şeyler isterler. yapmadığınızda da size tahammül bile edemezler. sizi ilgilendiren konular aslında tamamen başkalarının elinde, başkalarının zihnindedir. ne zaman ne yapacağınızı ya da ne yapmayacağınızı belirlemek, hep başkalarını mutlu etmek üzerine kuruludur. seçtiğiniz meslekte bile kaç kişinin parmağı var bi düşünsenize.

'nasıl istersen' nasıl güzel bir cümledir. ne zaman bu sözü karşınızdakinden samimi bi şekilde duydunuz, hatırlayamazsınız bile.

özgürlük diye bir şey yok modern zamanlarda. eğer biraz da kendimi düşünebilseydim, ufacık ama, hayatım baştan sona farklı olurdu biliyorum.

en kötüsü de ne biliyor musunuz? tüm bu yazdığım saçmalıkların sonunda kimseyi mutlu edememiş olmanız. kendiniz dahil.
herkes bencildir, başkalarının istekleri de; olağanüstü durumlar sözkonusu olmadığı sürece; istekleri umursanmayan kişinin umrunda değildir.
(bkz: bir ergenin günlüğü)