bugün

(bkz: bilmek ve konuşamamak)
Yaşadın mı ki hiç ? Aşk sandığın şey ilgiden öteye gidemeyen his... Kendini mi kandırıyorsun beni mi ?
sen nereden bileceksin aşkın ne olduğunu aynadaki yansımanla sarhoş olmuşken? narsistliğin dibine vurmuş ve hiçliğinde koybolmuş bir asalak dahi sevebilir, sevginin manasını çözebilir. sen.. sen kimsin ki aşkı bileceksin?

kadehinde zehir olsa ben içerim bana getir dedin mi hiç "aşk"ına. hiç gözpınarlarındaki yaşlar tükenene dek ağladın mı ve hiç ölümüne kıskandın mı?

ona dokunan el, senin için şeytan oldu mu? gözlerindeki senden kaynaklanmayan hüzün, kendi hüznünmüş gibi üzdü mü seni?
sabahlara kadar onu düşünüp, hiç onunla birlikte olmayacağını bile bile ağladın mı?

hayır.
sen ne ağladın, ne kıskandın, ne de karşındakini düşündün. gözlerini kapattın, inandığın şey uğruna herkesi yok saydın, seni seveni bile..

susman, bildiğin anlamına gelmez. hele ki karşındakinin hislerini biliyor ve bunları dinlemeyi seçiyorsan. susmak her daim erdem manasına gelmez, bazen susmak suçluluğun da göstergesidir, kim bilir..
büyük ihtimalle bu sözü de sarfedenin ruhundan koptuğu derinlikle anlamayacağı için herzaman yanlış kişiye söylenendir.
(bkz: susmak)
(bkz: gözleri dolmak)
çok daha fazlası aşk ve tarif edilemez aşık olmak..