bugün

heart' ın alone, bon jovi' nin always, kiss' in forever ile listelerde zirvede bulunduğu, lambada dansının patlama yaptığı yılları özlemektir.
(bkz: pet shop boys)
yasamadigim halde yasamak istedigim yillardir.
90 ları özlemek kadar değildir. yaşamadım ama elimde şans olsa 90 larda yaşardım.
Özlenmezmi hemde burunda tüte tüte, her şey daha anlamlı ve daha güzeldi.
ben yokmuşum tabi o zamanlar.
bir taşağın içinde umarsızca yüzdüğüm zamanlar. özlenmez mi bee. ne günlerdi.
Seksenlerin başında doğup şarkılarla büyüdük, sokakta oyunlar oynayarak ne günlerdi,
94 doğumlu olduğum halde bende bir özlem barındıran yıllardır.

bence en doğal yıllar.

şimdi de çok iyi internet üzerine kurulu bir hayatımız var ama. 80'lerin doğallığı, şimdikinin teknolojisini döver.
Özlenen seksenli yıllar mı yoksa o içten insanliklar mı.
Kürdün, suriyelinin, çocuk sapığı comarlarin olmadığı o güzel yıllar. Yaşlı hissetmenin, o güzel günleri hatirladikca verdiği tek teselli.
delikanlılığımıza denk gelen yıllar. özlenmezmi o yıllar.
commodore 64 kullanmak, bugünün akıllı telefonundan 10 gömlek daha ayrıcalıklıydı.
2000 lerin seksenleri, seksende ki lerin 70 leri, 70 lerin 60 ları, 60 larında 50 leri ve 40 ları özlemesi şeklinde uzayıp gideceği bir kısır döngüdür. Anladığım kadarıyla yaşı kaç olursa olsun her kuşak, bulunduğundan önceki kuşakları özlemekte çünkü.
bir bana mı sıkıcı geliyor bu muhabbet? tamam kabulher şey güzeldi. leğende yıkanırdık, sobanın üstüne kestane koyar , kadınlar saçlara krepe atıp, kelebek toka takar idi, komşuluk vardı... ama yeter vallahi evir çevir aynı şeyler.
babamın daşşağında keyfim yerindeydi.