bugün

görsel
hayatta herşey ters giderken yine de küçük umutlara tutunup mutlu olmaya çabalamak.
Kar yağarken camı açıp elini dışarı uzatmak.
saçmalığın güzelliğidir.

- Sen nerelisin Necdet?
- Abi ben buralara geldiğimde çok küçükmüşüm
- Tamam, nerelisin?
- Böyle el kadarmışım geldiğimizde
- Tamam anladım, nerelisin işte?
- Hiç oralı bile değilim abi dikkat ettiysen
- Lan sen nereli olduğunu bilmiyor musun yoksa?
- Bilenin dostu olmazmış abi
- Düşenin lan o
- Düşkünler yurdu vardı abi benim doğduğum evin yanında
- Haydaaa...
- Yokuş aşağıydı bizim evin önündeki yol, Camii'de yukarıda tabi, kışın o hacılar nasıl da badi badi yürümeye
çalışırken bir anda düşerlerdi bi görsen, aşağıda da kızlar yurdu vardı oraya kadar yuvarlanırlardı
- Oğlum sen yine saçmalamaya başladın iyisi mi git hadi bak havada kararmaya başladı
- Karanlıktan korksak Fener'e binmezdik abi!
- Lan?! Vaaayyy kelime esprisi de yaparmış çakal, nolur bu haftasonu maç?
- Üst bekliyorum abi
- En az 3-4gol olur diyorsun yani
- Yok abi ben Arena'nın üstünün yapılmasını bekliyorum
- Niye lan?
- Yağmur yağar üşütürüm diye maçlara gidemiyorum kışın
- Üşütmüşsün üşüteceğin kadar sen zaten
- Valla mı? Ben gidim de 2kilo mandalina alim o zaman, hem benim muhabbet kuşu da çok seviyor, ona da atarım
bi kaç tane
- Lan kuş mandalina yer mi?
- Yiyor demedim ki abi
- E seviyor dedin?
- Ben mandalinayı kafese fırlatınca çok seviniyor abi acayip hoşuna gidiyor, ciyak ciyak bağırıp kafesin içinde
oradan oraya atlıyor
- Tamam lan tamam git Allah'ın manyağı! Ben de burada oturmuş seninle iki saattir ne konuşuyorsam!
- Oldu abi görüşürüz hayırlı sabahlar...
sarhoş olup sokakta bağıra bağıra şarkı söylemek.
aşık olmak. başlı başına bir saçmalıktır. ama daha saçması aşık olduğun kızın karşısında konuşamamaktır.
(bkz: uludağ sözlük)
ayak tirnagi yemek.
sana güzel geliyorsa, saçma demek ayıptır günahtır derim ben vallahi. mesela karşımdaki kişien ciddi haliyle birşeyler anlatırken ona:
e tamam da niye ağlıyosun demek beni accaip eğlendiriyor ,kime göre saçma? bana hava hoş .
Şu an dünyada kaç kişi gülümsüyor?
Kaç kişi parmaklarını çıtlatıyor?
Kaç kişiyle aynı anda klavyenin aynı harfine basıyoruz?
Kaç kişi ile aynı şarkının aynı yerine takılıp kalıyoruz?
Kaç kişi hapşırıyor?
Kaç kişi ona "çok yaşa" diyor?
Kaç kişi "iyi yaşa" diyor?
Kaç kişi "hayırlı yaşa" diyor?
Kaç kişi içinden "tez geber" diye geçiriyor? *
gibi gibi amelie-vari sorular üstüne düşünmek, düşünmek, düşünmek...
sabrinin kaleyi düşünmesidir.
ayak parmağini kaşımak.

(bkz: tatlı tatlı kaşınmak)
(bkz: tatlı kaşıntılar)
karpuz yedikten sonra kabuklarını doğramak,
ikinci turda her parçayı küçültmek,
üçüncü turda kabukları minik minik yapmak.
pet şişeyi sıkıp kapağını fırlatmak...
yenmiş bitmiş incirin dişler arasında kalan çekirdeğini çıtır çıtır çıtlatmak .
(bkz: aşk)
anket yapmak.
saçma ama güzel şeydir. hep yazıyoruz. durduramıyoruz efendim
unutmak istememek...
şeytanlık. şeytan da işini biliyor orospu çocuğu ya!
sözlük yazarlığı.
su şişesinin içinde kalan son bir iki damla suyu, şişeyi kapak kısmından tutup iyice sallamak suretiyle minnacık damlacıklara dönüştürüp şişenin tüm iç yüzeyini kaplayana kadar bu işlemi sürsürmek, işlem tamamlanınca şişeyi güneşe-ışığa tutup ne güzel de parlıyo diye sevinmek.
durup durup aklına bişi gelip sırıtmak.
Yıldız kayınca dilek tutmak
(bkz: hötk)*
kadınla erkek arasındaki ilişki.biri biter biri başlar.amaç nedir?mutlu olmakmı?oysaki sarhoş olmak,yürümek, bi sahil havası da insanı mutlu yapabilir. hepsinde aynı duygular aynı hisler.çok saçma!