bugün

konservesinin açılması sırasında yaşanan eziyet en buyuk soguma sebebidir.

+olum açılmıyor len bu
-sert vur bıçak kaymasın
+agggghhhhhh mnskym elimi kestim
-ya bi yemek yiyicez oda eziyet be, bıktım ulen ögrencilikten
+olum çok kan akıyor ya, üşümeye başladım, ölücem galba
-yok abi sen salca dan soğudun, üşüme ondandır
+bsg
kalçadan soğuma nedenleri ile eşbenzer ilerleyen nedenlerdir.
(bkz: kadının kalçalısı yemeğin salcalısı)

ama bir salça var ki o her zaman gönlümüzde.
küflenmesi.
aman ben salça o ne biçim kalça der atalarımız.. bir bildikleri vardır herhal.. soğumaya gelince ise oturmaya mı geldik derim..
duyulan bir diyalog salçadan soğutur. Gerçi gerçek midir şehir efsanesi midir bilinmez ama...

bir gün bir çocuk bir kıza laf atar: Yavrum yerim seni...

Cevap anında gelir : Aybaşında gel de salçalı ye... diye

Gel de soğuma hatundan da salçadan da....
domatesin yerini bir türlü tutamaması.
bir aydır kullanılmamışsa, içinde yaşayan yeşilimsi organizmalar.
içinden saç çıkması.
hakkinda cok baslik acilmasidir.
arka arkaya alınan salçaların bozuk çıkması, dolayısıyla yemekleri berbÂt etmesi.
bundan sonra alınacak her salçanın da bozuk çıkacağını düşündürür ve dolayısıyla soğutur insanı salçadan.
evde yiyecek başka birşey olmadığından ve cepte 5 kuruş olmadığından, bir hafta boyunca ekmekle tüketilmesi.
üretilirken çürük, ezik vb.. domateslerin kullanılıyor olması.
ama ne yapalım yiyoruz işte...
içinden bok çıkması.