bugün
- anın görüntüsü8
- erkeklerin hiç iltifat almaması9
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması19
- diamond tema24
- kayseri de atatürk heykeline baltalı saldırı13
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler8
- özgür özel13
- abber'ın ruh hastası olması26
- babalar günü17
- kitap okuyan erkek16
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var19
- saraca silsüpüroğlu8
- sevgiliyle aynı evde yaşamak9
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi9
- insan olmaya ceyrek kala18
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi14
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması19
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- yurtdışı çıkış harcı13
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- steven s power law10
- gideon reid morgan jj39
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
- yazarların başarılı olduğu dersler11
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları15
- memati192310
- ismeti yazar yapan moderatör13
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- özge özacar'ın memeleri10
- hoşlanılan kıza bayramda mesaj atmak11
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- güzel kadınların problemli olması19
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- ups boobss nickli yazar28
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler11
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
- 14 haziran 2024 almanya iskoçya maçı15
- iğneye iplik geçiremeyenlerin ioçk'yı eleştirmesi11
Simone de Beauvoir'ın sadizmin babası marquis de sade'ı incelediği kitabıdır.
'Kızgın, karşı konmaz, öfkeyle dolu, her şeyde aşırı, töreler konusunda görülmedik bir hayalleme sapışı taşıyan, bağnazlığa dek tanrısız... Bir iki lafla ben böyleyim işte'' diyor, sadizm terimine adını veren Marquis de Sade.
Kimilerine göre, insan biçimine bürünmüş bir mutlak kötülük, kimilerine göreyse bir özgürlük savunucusu... ilk lanetli yazar...
Kişiliği kadar, hayat serüveni de yer yer karanlıkta kalan Sade' ın rezaletler, skandallar ve hapishane yılları ile dolu hayatını, kurmaya çalıştığı, yüksek sesle savunduğu sistemini inceliyor Simone de Beauvoir.
Sade' ı Yakmalı mı? Kitabında sadece Sade' la değil, belki kendi kendinize bile itiraf edemediğiniz taraflarınızla da yüz yüze geleceksiniz. 'der kitabın arka yüzünde.
Beauvoir da içinde yaşadığı toplumun ikiyüzlülüğünden, erdemi klişe haline getirip insanın acısına kayıtsız kalmasından dolayı büyük bir gerginlik içindedir. Varlığını her gün yıpratan bu tedirginlik onun Sade'ın aşırılığına anlayışlı bir tonla yaklaşmasına yol açar; "Her an boşuna, haksız olarak binlerce insan acı çekiyor, ölüyor, ama hiçbirimizin kılı bile kıpırdamıyor buna: Varlığımız kendi olanaklarını yalnız böyle olaylar pahasına kazanıyor da ondan. Sade'ın erdemi herkesin yalnız kendi kendine utançla itiraf ettiği şeyi yüksek sesle bağırmasında değil, Sade bu işin kavgasını da üstlenmiştir. Kayıtsızlığa karşı kıyıcılığı seçmiştir" der simone de beauvoir
etkileyici, yer yer rahatsız edici ama insanın saklı gerçeklerini belki de kabul edemediğimiz gizli yönleri ortaya seren, farklı ve ilginç bir eserdir.
'Kızgın, karşı konmaz, öfkeyle dolu, her şeyde aşırı, töreler konusunda görülmedik bir hayalleme sapışı taşıyan, bağnazlığa dek tanrısız... Bir iki lafla ben böyleyim işte'' diyor, sadizm terimine adını veren Marquis de Sade.
Kimilerine göre, insan biçimine bürünmüş bir mutlak kötülük, kimilerine göreyse bir özgürlük savunucusu... ilk lanetli yazar...
Kişiliği kadar, hayat serüveni de yer yer karanlıkta kalan Sade' ın rezaletler, skandallar ve hapishane yılları ile dolu hayatını, kurmaya çalıştığı, yüksek sesle savunduğu sistemini inceliyor Simone de Beauvoir.
Sade' ı Yakmalı mı? Kitabında sadece Sade' la değil, belki kendi kendinize bile itiraf edemediğiniz taraflarınızla da yüz yüze geleceksiniz. 'der kitabın arka yüzünde.
Beauvoir da içinde yaşadığı toplumun ikiyüzlülüğünden, erdemi klişe haline getirip insanın acısına kayıtsız kalmasından dolayı büyük bir gerginlik içindedir. Varlığını her gün yıpratan bu tedirginlik onun Sade'ın aşırılığına anlayışlı bir tonla yaklaşmasına yol açar; "Her an boşuna, haksız olarak binlerce insan acı çekiyor, ölüyor, ama hiçbirimizin kılı bile kıpırdamıyor buna: Varlığımız kendi olanaklarını yalnız böyle olaylar pahasına kazanıyor da ondan. Sade'ın erdemi herkesin yalnız kendi kendine utançla itiraf ettiği şeyi yüksek sesle bağırmasında değil, Sade bu işin kavgasını da üstlenmiştir. Kayıtsızlığa karşı kıyıcılığı seçmiştir" der simone de beauvoir
etkileyici, yer yer rahatsız edici ama insanın saklı gerçeklerini belki de kabul edemediğimiz gizli yönleri ortaya seren, farklı ve ilginç bir eserdir.
güncel Önemli Başlıklar