yaaaa offff yaaa... inanın canım çok sıkılıyor bu eşcinsellik durumlarına. hele eş ve cinsel'in ayrı
yazılmasına asla tahammül edemiyorum. modlar lütfen düzeltmesin. zaten sinirler gergin. hassas
bi dönem yaşıyorum. bi şey diycem, siz de fark ettiniz mi, saat kullanan ne kadar erkek varsa
hareketleri bi tuhaf. ne bileyim ya böyle normal gibi görünüyorlar ama, nasıl desem konuşurken
gözlerinizin içine iş gibi bakıyorlar, sonra götleri başları çok oynuyor. ellerini kollarını hareket
ettirdiklerinde saatin kayışı bileklerine değdiğinde aldıkları derin kayma özlemini, vücut
dillerinden gayet rahat anlayabiliyorsunuz. sağlam bi erkek neden saat takar? ne diye saate ihtiyaç duyar?

bakın artık şu gerçeği görelim. saat takan erkekler ruhlarındaki vurdurma eylemini aksesuar vasıtasıyla gösteriyor. elbette bilinçsizce yapıyor bunu. farkında değil. şunu düşünelim.
bilgisayarda saat var. telefonda saat var. eee televizyon açsan herhangi bi kanalda saat var. sonra sokağa çıksan her taraf kadın ve oğlan kaynıyor. birine sorsan söyler sana saati. eee böyle bi
ortamda saat taşımanın manası ne?

saat, yani zamanla işi olan kadındır. işte şu saatte yemek yapmayılım. 15 dakika sonra kuaförde
randevum var. ne içindedir zamanın kadın ne de dışında. dolayısıyla saat, hem aksesuar hem de
derinlik bakımından maskulen bi şey değil. düşünün bi eski kabileleri, hani erkekte saat var, hangi erkek zamanı merak ediyor? hadi eski zamanı geçtim. bugün brezilya karnavalı olsun meksika tiaguna olsun kaç tane erkek gördünüz kolunda saat taşıyan. çünkü adamlar cool. erkekliklerinden şüpheleri yok. anı yaşıyorlar. kadındır anı yaşayamaz. ya gelecekte olur kadın ya da geçmişte. hiç bi zaman bulunduğu zamana ait değildir. bu yüzden de devamlı zamanladır olayı, takınlıdır zaman. oysa erkek sadece anı yaşar.

bilmiyorum bu durumu başkaları gördü mü? belki de biraz fazla hassasım. ama inanın sağda solda saat takan gizli eşcinsel görmekten midem kalkıyor yaaa. demir, metal, deri her türlü kayış
kullanıyor oğlanlar. pişkinliğe bak ya. yüzsüzlüğe. vurdurma dürtüsüne. üniversiteli ibişlerin bile
kanına bulaşmış ibnelik. yeter yaaaaaaaa artık...üffff... neden böyleyiz biz ya... neden... neden...
neden...

atamızın son sözünü hatırlıyor musunuz? "saat kaç?" saati soruyordu yüce önderimiz. ve buna
rağmen hala saat takıyorsunuz lan? nasıl bi mayışmış kedi dölü kokan bi ruh bu ya? neyse be allah belanızı versin demekten başka bişey gelmiyor elden. sözün asıldığı yer derler ya, öyle bişey işte. yahu eğer saat gizli eşcinsellik semboli olmasaydı, atatürk saati başkasına sorar mıydı, kendi takardı, kimseye muhtaç olmadan saatine bakardı. düşünün koskaca atatürk, ölmeden önce saati başkasına soruyor. neden peki? bu yüzden işte. sağlam bi önerme yani bu. böyle bi nesilsiniz işte. atanıza böyle sahip çıkıyorsunuz. haysiyet eksikliğinin böylesine delişmence sergilendiği mecralara kolay rastlanmıyor.
Saate bakıp vurdurma vaktim gelmiş diye takmış olabilir.
Ağzından yel kovsun...
kaçamıyorum, her yerden yakalıyor albay...
Ciddi bir önerme.

Saat kaç kızlar?
kesin olarak asla ispat edilemeyecek bomboş ve gereksiz bir iddia. ilgi çekme ve troll çabası dışında anlamı olmadığını düşünüyorum. çok saçma...
güncel Önemli Başlıklar