bugün

yıllardır mutsuzum. hani baktığında gülüyorum, kahkaha atıyorum bazen, tebessüm ediyorum ve tepkiler veriyorum fakat mutsuzluk üzerime yapışmış bir sakız gibi aslında; sakızı ne kadar çıkartmaya çalışırsan çalış bir parçası mutlaka kalır ya öyle bir şey.
atatürkü sev- mi- yo- rum.
Annem fotoğraf çekinmekten nefret ettiği için fotoğraflardan kendini kesiyor sanıyordum. Meğer benimle aynı karede olmaya bile tahammülü yokmuş.
8 gündür arkadaşıma hiçbir şekilde ulaşamıyorum, delirecek gibi hissediyorum. Biliyorum bundan milyon kat daha büyük dertler, hastalıklar vs var ama herkesin derdi kendine kocaman işte.
Şimdi hangi itirafımı yazayım bilemedim ki.
Çocuk sahibi olmanın da bencillik olduğu düşüncesi yerleşti aklıma.
Siz hiç gecenin soğuğunda tek başınıza uyuşturucu sattınız mı? Beliniz de bir kör bıçakla, kulağınız polis sireninde.. tek başına kalmışsın da hayatı öğrenmişsin de neyde ne? Geçtik abi biz oraları.. bi manası yok o onların..
Günde 12 saatten fazla Twitch izliyorum.
Bir de arkadaşımdan 9 gündür haber alamıyorum.
12 dakika sonra 4. bitti 5. yılıma giriyorum üniversitemde. ve geçen bu kadar süre zarfında rahatlıkla söyleyebilirim ki son 5 yılımın her sabahı “geldiğim şu okula, şu bölüme lanet olsun” diyerek başladı, “bırakmak istiyorum” ile bitti.

5 yılımın geçen her saniyesinden ayrı ayrı pişmanım ve bu benim için bir ilk. dilerim ki sondur çünkü bir 5 sene daha her şeyi içime atıp susabileceğimi sanmıyorum.
Cok yorgunum sözlük..
Yastığım carşafim şarıl bana diyor. Tabancam uzaktan el sallıyor. Sözlerim gecelere olsun o zaman hayırlı geceler.
4-5 gündür sürekli üzerimde anlamsız bi hüzün var üzgünüm boğazımda bi şey var böyle yutkunurken hissediyorum neye kime üzülüyosun desen cevabım yok anlamsız bi ruhbhali depresyon veya bunalım olduğunu düşünmüyorum rutin hayatım devam ediyo ve galiba monotonluktan bu durum bu süreç sabah iş akşam evde bira playatstation oynamakla geçiyo arayan arkadaşlarımı bahaneyle geçiştiriyorum hiç bi şey yapmak istemiyorum.
Bir başvuruda bulundum bakalım ne olacak demiştim iki gün önce. O iş olmadı.
Neden bilmiyorum ama bayağa geç boşalıyorum. Ve iki kamyon ter akıtıyorum sevişirken.
benim atam istanbulu fetheden fatih sultan mehmet degil, hamam da cariye kovalarken ölen 2. selimdir.
yaklaşık 1 saat kadar önce hayatımın en mutlu haberini aldım.

heyecanla hemen muhabbet kuşumu biricik oğlumu bulan insanların yanına gittik.

Allah onlardan razı olsun, çok iyi insanlar.
o kadar mutlu oldum ki kelimeler kifayetsiz kaldı bu gece.

bu gece dünyanın en mutlu gecesi benim için..

tanım: bu dünyada hala çok iyi insanlar var, allah hepsinden razı olsun.
Herkesin kendini yonettigi online bi oyun bu hayat. Ama cok da bot var amk.
Kendimi bi odaya kapatıp günlerce avrupa yakası izlemeli bir terapi istiyorum.
Bugün doğum günüm sözlük ve ağlatilacak kadar canım acıdı.
Bugün de boş beleş, çer çöp entrylerimi girip zihnimdekileri bu çöplüğe kustuğuma göre uyku saatim geldi demektir. Bu arada daha önce söylemiş miydim hepinizden tiksiniyorum.
bir gün bile, işimi yaparken paramı düşündüysem ne olayım. her zaman aynı adanmışlıkla yaptım. görevim dedim. günde 4 saat uyudum, o da masa başında. getirdiği şey ise sadece üzüntü oldu. pişman değilim. ne olursa olsun doğruyu söylerim ama hayat film değil, doğruyu söylediğin anda elini kağıdı tutuşturup başka yere anında postalıyorlar. önce kötü geliyor sonra alışıyorsun. yine de hayatımda ilk kez, bir şehre alışmıştım. şaşırtıcı. çoğu kişi istanbulda doğup büyüyüp nasıl dağı taşı gecekonduyu sevdiğimi anlamadı. ben de çok anlatmadım zaten. yine de burayla içimde bir bağ hissediyordum, daha önceki 6 şehirde hiç hissetmediğim bir şey. seviyordum lan caddesinde dolaşıp nehirine bakmayı. insanlarla konuşmayı. ilk kez bir yerden ayrılırken kalp ağrısı hissediyorum. evet, belki çanakkale bu allahın unuttuğu kasabadan 2 trilyon kat daha iyidir. ama benim için değil.
Dışarıda hıçkırık tutan bir insanla karşılaşmak ve ona gülmek istiyorum.
Yaşlanmışım be.
Sevişme teklifimi reddedebilen kızla evleneceğim.
Unutamıyorum abi unutamıyorum.
Sevdiğim insanla konuşurken onun yüzünü inceleyip içimden ona iltifatlar ettiğim için ne anlattığını dinleyemiyorum. Özür dilerim.