bugün

bizim mahalleye bir kadın taşındı sözlük. geldiği günden beri , bizim mahellenin bir kızına yakınlık gösteriyor. bir düğünde sıkıştırmış. seni gelinim yapcam diye kızcığazı. hemde lise mezunu işsiz güçsüz oğluna. diyemedim sözlük. o kız senin oğlana yaramaz, ağzı da pistir küfür de eder diyemedim ya.*
22 yasına gırecegım ve henuz sevgılım olmadı.
bazen çok boktan bir hayat sürdüğümü düşünüyorum. ya da hayat beni sürüyor emin değilim.

bunalıyorum bunalıyorum sebebini bilmiyorum. delirmiş olabilir miyim sözlük?

bazen diyorum keşke dış dünyayla hiç ilişkim olmasa, kapansam bir odaya, kitabım, enstrümanlarım, bir müzikçalar ve ben. odadan çıkınca da canımı yakan ve canını yaktığım herkesi unutsam. ne güzel olurdu.
selçuk kamu gelmelı yoksa ışim yaş sözlük.
Bunu ilk defa yapıyorum.
Dislerimden nefret ediyorum.
üff sözlük az önce olan olay neydi öyle?

gördünüz mü lan.. saatler 00:00'ı gösteriyordu. yazarlar yazacaklarını önceden hazırlamış yapacakları tek iş kaydet tuşuna basmak olacaktı.

ttnet kazandı beyler, yapmayın öyle şeyler. ne ayıp ya!*
önüne geçilemeyecek biçimde hayrete düşmeye başladım. her gün bir öncekinden daha fazla düşüyorum.
Tam bi göt arkadaşım var sözlük.
Kendisinden 2 yaş küçük bi kızla 3 yıllık ilişkisi var. Onu bazen aldatiyor.
Beni de benden büyük bi kıza aşık olduğum için ve o kız yüzünden bir sürü şeyi değiştirdiğim için dövüyor bazen.
Ciddi ciddi geçen gün yumruk attı, burnum kanadı.
Hayır 180 boyu var amk eli de zor yetişiyor yüzüme, ben otururken ayağa kalkıp vurdu ibine. Aniden hem de.

Yani şunu diyorum. Onun yaptığı mı normal, benim yaptığım mı anormal?
adi, şerefsiz, zındık, güvenilmez olmak istiyorum ama ramazan'dayız işte.
özledim lan..
sözlük hesabımı kendi isteğim ile sildirmiştim... bir süre sonra yeni hesap açmayı düşünüyordum ama karar değiştirip açmamaya karar vermiştim bugün biranda açmaya karar verdim ve sonuç olarak açtım.
biraz uğraştırdı.
sözlük tel nosunun bana ait olmadığı konusunda ısrar ediyor eski formata çevirip yaptım sorun ortadan kalktı...
şuan çaylağım bu entrym uçup gidecek o yüzden biraz yazmak istiyorum... normalde uzun entry yazmam kısa ve olabildiğince öz yazarım...
yok sözlük uzun yazmak bana göre değil yeter bu kadar !
mutlu olmak icin kendimi zorluyorum. evet durum vahim.
oruçluyken daha doğrusu açken ve afyonum patlamamışken saatli bomba gibi geziyorum ortalıkta. belki birçok insan bu şekilde ama ben hakikaten psikopatlaşıyorum. halbuki normal şartlarda son derece sakin bir insanım. geçen ramazanda iki müşterim ile kapışmıştım. kapışma dediğim ağız burun kavga değil ama sağlam bir tartışma. müşteri nazını kaldıramayıp alttan alamıyorum bu dönemde, onlarda beni böyle görmeye alışık olmadıkları için bozuluyorlar. daha ramazanın başı ve şimdiden iki müşteri ile daha papaz oldum. bakalım sonumuz ne olacak.
yarın istanbul'a gitsem mi, gitmesem mi çok kararsızım. ama bir değişiklik şart. çok bunaldım çok.
ben hep saksının dibine yediğim elmanın çöpünü çubuğunu atıyorum.*
birisi sevgilisinden ayrılmış anladığım kadarıyla, sözlük eski sevgili başlıklarıyla çalkalanıyor. sinir etmeyin adamı. aşk acısı çeken erkek ya da kadın. bravo. hepimiz çekiyoruz alışırsın.
sensizlik zor:/
erken saatte uyuyup uyanınca içime inanılmaz bir dert oturuyor.

aylar sonra saat 23te uyuyayım dedim,2 saat içerisinde eski sevgiliye dair üç rüya gördüm,gece gece öküz oturdu resmen içime.
köye gitmek istemiyorum.
bok gibi değilim direk bokum!!!
alpay dinlesin mesela..
nefret etsin demet akalından, dinlemesin sılayı..
gönül yarası filmini izlemeli defalarca..
çiğ köfteyi sevmeli, yoğurabilmeli..
çok ciddi olmamalı..

sorunları mı..?
herkesin var. muhteşem olmamalı.. kusurları olmalı..
çirkin dahi olabilir.. dalga geçebilsin çirkinliğiyle.
ne kadar uzun burnum var desin hep..

çocuğumuz olursa sana benzer inşallah desin, korku eşliğinde...
bekletebilir beni, kızdırabilir, üzebilir..
ama hep mutlu etmeli sonunda...

mehmed akif'i de sevsin hikmet'i de..
ben okuduğumda bir dizeyi
devamını getirmeli..

dalga geçmeliyiz tipik korku filmleriyle..
gülerek izleyelim..
maç bile izlerim ki ben..
kavga edelim mutfaktan kim getirecek cipsleri diye..

counter oynayalım.. klasiğimiz olsun o bizim..
pusu kurmasın ama tahta kutuların dibinde..
bomba da atmasın, sevmem bombaları..

çiçek getirmesine gerek yok, çok severim ama eti puf'u. çocuk gibi mutlu etmeli..

bazen zorlansa dahi cino getirebilmeli.. portakallı cinonun paketini koklayarak açarım hem..

gecenin bir vaktinde uyandırıp çocukluğu anlatsın bana..
yakalım bir sigara, sabah işe geç kalma pahasına..

çok hayal kuruyorsun demesin bana.. uyandırmamalı bu andan..
kendime yetebilirim diye düşünüyodum 'o' hayatıma girmeden önce. benim olduğunu bilmek bile gücüme güç katıyo. sarılmasıyla kendimi huzurun içinde bulmam bir oluyo ve bu hep yaşamak istediğim duyguy'du'. öyle de kalmasını istiyorum.
kendimi aptal gibi hissediyorum. beni en iyi tanımlayan cümle bu olmalı.
ilk kez bir şeyler hissettiğimi düşündüm, karşılıklı olduğunu..
çok aptalım.
ya da şansız dangalağın biri. hayal kurmak beni üzmezdi ama..
kendi kendime mutlu olurdum, gülerdim, eğlenirdim, heyecanlanırdım.
şimdi neden böyle oldu peki_
nefret ediyorum kendimden.. hayallerimden..
benle ilgili her şeyden nefret ediyorum
çok şey istemiyorum ki. her şeyi kendi içimde yaşıyorum. kendi kendime hayal kuruyorum. bu biraz daha devam etseydi..

her şeyin başlangıcındaki bu evre..
tanımlanamayan bir mutluluk. neyse hayallerimi rafa kaldırmam gerekiyor. bir süre.
buraya da aptal gibi aşk itiraflarını girmemem gerek.
vakit olmuş sahur, ben halâ kpss çalışıyorum. ne olacak benim bu halim.