bugün

sözde iman ettiği peygamberinin torunlarını katleden yezid'i haklı bulan ve haçlıların elinden kudüs'ü kurtaran selahaddin eyyubi'ye "hayvan oğlu hayvan" diyen raporlu akıl hastası kadiros mısıryanis'i yaptırdığı emevi sarayında ağırlamasından anlaşılmaktadır.

ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz... rte'nin emevi zihniyetli olduğunun daha da açık bir ispatı aynen onlar gibi hükmetmeye çalışması, onlar ne yaptıysa aynısını yapmasıdır.

misal, yezid'in babası muaviye (ki o da hem peygamber torunu, hem de sahabe katilidir) şam'da muhteşem bir saray yaptırmıştı. öyle ki büyük sahabelerden ebu zerr yüzüne "bu sarayı kendi paranla yapıyorsan bil ki israf haramdır. yok, eğer halkın parasıyla yapıyorsan zaten günahtır!" diye haykırmıştı!... eh, sucukçu muhasebecisi geri durur mu? o da yaptırdı bir kaçak saray...

büyük alim hasan basri "Muaviye dört şey yaptı ki, bunların her biri onun katli için yeterliydi" der ve şöyle açıklar:
1- Sahabe arasında liyakatli, yetenekli ve dürüst insanlar varken sefih ve düşüncesiz insanları Müslüman halkın başına musallat etti.
2- Sürekli sarhoş olan, ipek elbiseler giyip def ve tanbur çalan oğlu Yezid'i halifelik makamına oturttu.
3- Ziyad'ı kendi kardeşi olarak ilan etti. Oysaki Muaviye'nin babası Ziyad'ın annesiyle zinada bulunmuştu ve Hz. Resulullah'ın (s.a.v) sarih buyruğu gereğince, "zina yoluyla akrabalık bağının oluşmayacağı" bilinmekteydi.
4- Müslümanlar arasında takvasıyla tanınan Hucr bin Adiyy (r.a) ile arkadaşlarını öldürttü."

muaviye'nin idam ettirdiği büyük sahabe hucr bin adiyy ve çoğu yine sahabe olan altı arkadaşının suçu, muaviye'nin talimatına rağmen ali'ye sövmeye yanaşmamalarıydı. sucukçu muhasebecisinin "bitaraf olan bertaraf olur" lafını hatırlatırım. hucr bin adiyy ve arkadaşları ölümlerinden sonra mezarlarında bile rahat bırakılmadı. malum zihniyetin desteklediği ışid tarafından türbesi havaya uçuruldu.

peygamberin torunu hasan'ı muaviye'nin zehirlettiği ise bir çok sünni kaynakta iddia edilmektedir.

muaviye, ziyad gibi nesebi gayr-ı sahih kişileri müslümanların başına sarmış, onun eliyle yapmadığı baskıyı bırakmamış, türlü iftiralarla çok sayıda müslümanı dövdürmüş, hapsetmiş ve öldürmüştü. muaviye'nin oğlu yezid, muaviyenin kaldığı yerden ziyad'ın oğlu ubeydullah bin ziyad ile devam etmiş, onun aracılığıyla peygamberin diğer torunu hüseyin'i ve oğullarını öldürtmüştü.

sucukçu muhasebecisinin paralellerle birlikte yürüttüğü kampanyaları hatırlatırım...

muaviye'nin bir özelliği de parayla taraftar satın almasıdır. ibn'ül esir tarihinden bir anektod: muaviye bir gün taraftarlarına para dağıtmaktadır. eskiden ali yanlısı olan taraftarlarına bolca para verirken, baştan beri kendi taraftarı olanlara biraz daha az para verir. bunlardan biri yaptığı hizmetleri, nesebini sayıp döktükten sonra muaviye'ye kendisine neden daha az verdiğini sorar. muaviye "ben onlara verdiğim parayla dinlerini satın aldım. sen zaten doğru yoldaydın" der. aç gözlü arap bu cevaptan tatmin olmaz "o zaman benim de dinimi satın al" diye yanıtlar. muaviye adamın istediğini yerine getirir.

yakın geçmişe kadar sucukçu muhasebecisine söven yiğit bulut'u hatırlatsam ve örnekleri arttırmaya zahmet etmesem olur herhalde...