bugün

genel itibariyle hiçbir işe yaramazlar. 2-3 ayda bir form hazırlayıp, öğrenciden doldurmalarını isterler.

edit:imla.
Arama yapılacağında sınıf basmak ve kendisine anlatılan sorunları öğretmenler odasında afişe ederek öğrenciyi rezil etmektir. Cut!
lise öğretmenleri için;

okulun kaşar kızlarıyla odada muhabbet etmek.
o kadar sene okul okudum hala rehberlik öğretmenlerinin mi yoksa beden öğretmenlerinin mi daha gelirse ekime gelmezse sikime olduğunu çözemedim.

ne işe yaradiklari bilinmez.
bi s*kime yaramadığı şeylerdir.
Bu kadar çok yazım yanlışı yapan bir toplumda türkçe öğretmenlerinin de bir boka yaramadığını söyleyebiliriz.

(bkz: ilk entry)
(bkz: forum)
çok iştir. o kadar işi yaparken zaten önemli olan da bu kimsenin ruhu duymaması gerekir. Bir rehber öğretmen senede en az 3 4 kere polisle savcıyla muhatap olur. O hazırladıkları belgeler devede kulak. ama ben ne desem boş, zaten öğretmen kim ki!
Tanım: vasıfsız ama en çok para alan hocalardandir rehberlikciler.

(Bizimki okul gezilerinde profosyonel fotoğraf makinasıyla hava atıyordu.)

Geneli işlerini hakkıyla yapmazlar.

Ask doktorlugu yapabilecek kıvamda bilgisi vardir.
en sevdiğim öğretmenler, zeki oluyorlar, bide sexi, ama nasıl sexi.
hangi rehberlik öğretmeni dedirtendir.

okulun rehberlik hocasına genelde derslerden kaçmak için izin kağidi yazilip gidilirdi bi ise yaradigi olmazdi odasi olur sabahtan aksama yan gelip yatardi,mesleki testler yapardi.

sınıfın rehberlik hocaları ise hiçbir işe yaramazdı, gezmeye cok az gotururdu, tenefuste yanina cağirip bugun kac soru cozdun hangi derslersen tekrar yaptin diye sorarak tenefusumuzu çalarlardı.
hiiiiiiiiç bir sikimdir. sadece yatış. okadar yatış ki okulda nadir görürsünüz. lisedeyken bi kere çağırmış. gitmedim. odasını da bilmiyordum zaten amaan siktiret dedim öyle kaldı. kesin aidat falan istemeye yarıyordur.
çay içmek. başka işe yaramıyorlar. evet.
Fotokopi makinelerinin eli kolu olmak. Kağıt dağıtmak.
Sınıftaki çok konuşanları odasına götürüp kahve ısmarlamak. Bizimki öyle yapardı en azından. Bıyık diye de isim takmıştık. Sonra adam bıyıklarını kesti ama biz yine de bıyık demeye devam ettik. Her neyse.
zırt pırt dersi bölüp anket yapmak.
göt büyütüp en az +2500 ₺ cebe indirmek. bizim okulda vardı bir tane , adama baksan kendine faydası yok ama sözde öğrencilerin geleceğini şekillendirmesinde yardımcı oluyor(!). birde bunlar karı koca aynı okulda çalışıyordu. dediğim gibi biri en az 2500 ₺ alsa , ki en az. tamam amk sülalen rahat işte.

ne çok rehberlikçi varmış aranızda amına koduklarım.
aslında rehberlik öğretmeni okullardaki temel yapı taşlarından biri,sıkıntı şu ki;yüzdeye vuracak olursak rehberlik öğretmenlerinin yüzde 80'i götünü devirip maaşlarını alıyor,bunu yapmaları mı lazım?hayır.
rehberlik öğretmenlerinin önemini savunacak olursak:yaşları 14-18 arası değişen ergen bir kitleyi en iyi yönlendirecek,onları sakinleştirecek olan onlara yol gösterecek olan rehberlik öğretmenleridir.çünkü adamlar bu işi okuyorlar eğitim fakültelerinde.örnek verecek olursak,bir rehberlik öğretmeni bir branş öğretmeni kadar önemlidir çünkü öğrencilerin psikolojilerine inen,onlara yol gösterecek olan rehberlik öğretmenleridir.maalesef bizim ülkemizde ''pdr okuyakta kıçımızı devirerek 2500+ lira maaş alak da rahat hayat yaşıyak''mottosunu seçiyor pdr öğrencileri.bu durum çok üzücü ama umarım yakın zaman içinde rehberlik öğretmenlerinin okullara ve öğrencilere bir katkısı olur.
Okudukları dandik bölüme rağmen nedense kendisini psikiyatr sanan öğretmenlerdir. Ayrıca öğrencinin sıkıntısını dinleyecegine sikimsonik anketlerle okul hakkinda görüş toplarlar, olumsuz girişleri ise bi boka yaramayacağını bile bile müdüre iletmekle vakit geçirirler.
Bütün bitki çaylarının denemesini yapmak.
Aslolan öğrencilere yol göstermesidir, Türkiyedeki görevi ise yol gösterememesidir, yol yol değilki ulan.o yüzden hep çay içerler.
öğrencilerin aileleriyle, arkadaşlarıyla olan sorunları çözmeye yardım eder. veya öğrenci evinde dayak, taviz vs gibi şeylere maruz kalıyorsa yetkililere bildirir.
Valla ben lisedeyken dersten kaçmak için onun yanına giderdik sevgili falan anlatırdık, iki üniversite muhabbeti yapardık. Okulun ayaklı dedikodu makinesiydi. Evrak işlerini falan buna yaptırdıklarında bana çok iş veriyorlar diye ağlanırdı. Işini hakkıyla yapanı varsa, bravo.
odalarında rahat rahat oyun oynama, film izleme sorumluklarını yerine getirme, arada bir birkaç sayfa karıştırmak.
ingiliz dili ve edebiyatı bölümüne başladığım (sadece başladım ikinci sınıfa geçemedim) ilk günlerde rehber hocaya ihtiyacımız oluyordu. seçmeli ders vs gibi bir çok konu. ne sorsak ben de sizin kadar biliyorum derdi. epeyce rehberlenmiştik.
çay kahve içmek. evet.