bugün

ah o sarı bez, senden benden daha işlevsel, hanımların sağ kolu sarı bez. sarı bez şu anda dile gelseydi eminim gözyaşları içinde okuyor olacaktı sözlükler tarihinde kendisine özgü açılmış ve açılacak bu ilk ve tek başlığı. dile gelseydi de değil de, göze gelseydi olur di mi o, hemen serbest çağrışım yaptı göte gelseydi falan, yok yahu ben entry yazmayı bir türlü öğrenemedim.

hanımlar kızlarına genellikle iş yapmayınca konu-komşu kızlarıyla falan kıyaslar, benim annem de beni hayatta karşı karşıya gelmek istemediğim tek şey ile: sarı bez ile kıyasladı. çok duygusal bir konuşmanın ardından "şunceğiz sarı bez kadar işlevin yok" dedi bana. kırıldım. ama fazla belli etmedim, savunmaya geçtim: "sarı bezi de sonuçta yönlendiren benim" diyivermişim. neymiş yönlendirmeyi bu devirde cep telefonları otomatik bile yapıyormuş, bastıra bastıra temizleyemiyormuşum, derinlemesine nüfuz etme konusunda hala sıkıntılarım varmış, o konuda diğer sınıflar benden daha ilerideymiş falan bir şeyler söyledi, dinlemedim. benim gözüm şerefsiz sarı bezdeydi. tüm bu olaylar yaşanırken sarı bez ise sinsice radyatörün üzerinde kuruyan havayı nemlendirerek başka bir işlevi daha üstleniyordu. sustum, gururluydum.

annemin bağrına bastığı öz sarı bezini radyatörün üzerinden alıp benzin ile nemlendirdim, bir kibrit ile de kurumaya terkettim. oooh canıma değsin.