bugün

uludağ eğitim fakültesi öğretim görevlilerindendir. kendisi harika espiriler yapar ama güleni olmaz pek, ingilizce konuşurken bakmışsın ki türkçe ye geçmiş espiri yapmış sonra tekrar ingilizceye geçmiş, öğrenciyi adan yerine koyan, derse girdiğinde hal hatır soran nadir hocalarımızdandır.
dersin en alakasız yerlerinde, yerli yersiz yerleştirdiği 'ivit'leriyle; gecenin bir yarısı saatlerce yol gitmem gerektiğini birkaç derste üst üste ifade etmeme rağmen, her seferinde derslerden erken ayrılmama izin verirken gösterdiği anlayışla; türkçeden ingilizceye, ingilizceden türkçeye hesapsızca ve aniden gerçekleştirdiği geçişleriyle; uzun uğraşlar sonucu yaptığım aksanım yüzünden beni önce kanadalı, sonra amerikalı zannedip, bende, 'vay anasını, neymişim ben be' gibi bir övünç hissiyatı uyandırmasıyla gönlümde taht kurmuş, uludağ üniversitesi'nin en sevimli hocalarındandır. bir de dersinden kalmayaydık...
oldukça kibar bir öğretmenimiz. ses tonu ile pokemon'daki turuncu saçlı kızı hatırlatır. bir kere de sunum esnasında yaptığım bir şeye dakikalarca kahkaha atarak beni rezil edecek gibi olmuştur ama neyse ki kendisinden başka kimse gülmemiştir o olaya. o zaman biraz kızar gibi oldum kendisine ama neyse yine de iyi bir hocamızdır.
sunumlarda verdiği konu ve senaryoları unutmam mümkün değil. sanırım o da unutmamıştır "bir gecede değişen müfredatı".
bugün tekrar hatırladım kendisini, iyi andım. keşke zamanında iyi dinleseymişiz hocamızı.