bugün

marketlerin sadece kendi mağazalarında satmak için fason olarak mal ürettirip kendi marka veya adlarıyla tüketicinin arzına sunması durumuna private label adı verilmektedir. bu ürünler, kendi markaları ve reklam maliyetleri olmayan ürünler olması nedeniyle, marketlerde, markalı ürünlere nazaran daha indirimli fiyatlarla satılmaktadır. ülkemizde bu olayı başlatan bim marketler zinciri her ne kadar önceleri ürünlerinde kalite standartlarını sağlayamamış olsa da, son zamanlarda hayata geçirdiği standardizasyonla tüketicinin private label ürünlere olan ilgisinin artmasına neden olmuştur.

bu konseptteki marketler, en fazla 500-600 kalem arası ürünler satmaktadır. bu gıda piyasası için aslında son derece düşük bir rakamdır, mahallemizdeki en basit büfede bile 2500-3000 kalem ürün satılmaktadır. fazla çeşidin her zaman fazla ciro getirmeyeceğinin en güzel örneğidir bu konsept.

ülkemizde private label ürünler satan marketler başta bim olma üzere, a101, şok ve az da olsa dia'dır. tansaş, carrefour ve migros'un da private label ürünleri bulunmaktadır.

bu marketler, mahalle aralarında, tüketicinin daha kolay ulaşabileceği noktalarda faaliyetlerini arttırarak, pazardaki paylarını günbegün büyütmektedirler.

abd'deki en bilinen örneği walmart'tır. avrupada ise endi, aldi ve lidl'dır. avrupa ve amerikada bu tarz marketler, şu anda toplam tüketimin %79'unu karşıladığından dolayı pazara hakim durumdadır. bundaki en önemli etkenlerden biri private label ürünlerin avantajlı fiyat ve kalite yapısıdır.
(bkz: bim)