bugün

ukteyi veren: susarsam konusmam (16.01.2009 12:32)

kendi çapında triplerden triplere koşan insandır. klip tadında dakikalar yaşamaktadır.
hane içinde pencere kenarı olarak adlandırılan bu yerin mobil adı cam kenarıdır. yağmur yağıyorsa, camda kavuşan damlaları izlemek ve nemli camın kokusunu almak başlıca huyudur bu insanın. hava güzelse zaten camı açmıştır. o zaman, camdan sarkan insanlığa terfi etmiştir. başa dönelim... o da yaşıtları gibi koşup oynamak hevesindedir en nihayetinde. o değil de sözlük, ellerini kalorifer peteğine koyup da pencere kenarına oturmanın da kafası başka bea!
(bkz: sıdıka)
(bkz: recep ivedik)
(bkz: arap kızı)

edit:
(bkz: burun farki)
arap kızıdır.
değilse arap atıdır.

ama insan denmiş; at olmaz, olamaz.

edit: burun denmiş; kız da olamaz! eşeğin emu kaldı bir tek, odur o zaman!
sıdıka'dır o sıdıka.
dışarda ki yaşanmışlıkları, kumdan yapılmış bir pencereden izlemek isteyen insandır.
sevdiği insana daha bir bulanık ve uzak bakar.
elektrik direğine konan kuşlar, bu insan için tek mutlu olma yoludur.
edit: bunu da eksiledinya seovi sana ne diyeyim.
akıp giden dünya ile içgüdüsel bir etkileşim içinde olmak isteyen insandır.

(bkz: işe başlayıp yazmayı unutan yazar)
(bkz: pencere kenarı ciceği)
(bkz: lütfiye fıdıllıoğlu)
saksı çiçeğine özenmiştir. hatta kocaman bi saksının içine girip ayaklarını toprakla gömmüş olabilir. türlü türlü insan var azizim.
Yalnızlıktan sokaktaki insanların sevgisine muhtaç olduklarında pencere kenarında otururlar. Bu tür insanlar duygusaldır. Ama bir gerçekte vardır ki, bu insanların aile fertlerinden biri evi terketmiştir.
yapacak isi, disari cikacak imkani olmadigi icin can sikintisini disariyi seyrederek gidermeye calisan kisidir.
hayallere dalan insandır.
keşke cumbalı evimiz olsaydı da cumbada oturup çayımızı kahvemizi içseydik.