bugün

tanımlanması güç. hayata hangi pencereden baktığı mechül ve ne içtiği ciddi ciddi merak edilen orta yaşlı adam. peki kim bu adam?

Günlerden cuma. aslında sıradan bir gün fakat kime göre? tabi ki sıradan insalara göre.

bir de diğerleri var! kim onlar? bim insanları
neden cuma? indirim günü
peki sanane? doğru banane ama anneye göre önemli işte.

sabahın köründe başta dikilmişti o sabah anne insanı. "kalk kalk" diye başın eti yendikten sonra kahvaltı masasına oturduldu kahramanımız. zorla kahvaltı yaptırıldı fakat nedendi? niçindi? anlamadı. çünkü hain planlardan habersizdi... sonra annenin planlarının bir parçası olduğu ortaya çıktı. bim'in broşüründeki alışveriş arabası kendisine gösterilerek o arabadan almaları gerektiği ve çok ucuz olduğu anlatıldı. zekiydi, hemen kavradı olayı.

hemen üstünü giyindi, annesi de hazırdı. dışarı çıktılar. bim önlerindeki rampayı çıkınca hemen karşılarına çıkacaktı. saat 9-10 arası idi. bim daha açılmamıştı fakat önünde bir kalabalık vardı. şaşırdılar, "bu da nesi?" demeye kalmadan, herkesin aynı amaç için oraya toplandığını anladılar.

o kalabalık bim insanlarıydı işte. sadece cuma günleri bu saatlerde görüntülenebilen indirim bağımlısı bu türü daha önce doğal ortamında hiç görmemişti. bu onlarla ilk temastı. dikkatli olmalıydı! yakınlaştıkça aslında pek de zararlı olmadıkları kanısına vardı, rahat bir nefes almıştı. yalnız herkes o klasik mavi bim kapısına dayanmıştı! itekliyorlardı! içerideki görevli bir şeyler anlatmaya çalışıyordu fakat dinlemiyordu. zorla kapıyı açtırdılar. önündeki ve arkasındaki herkes içeri doğru hücum etmişti.

nasıl olduğunu anlamadan içeri girmişti bile. artık bim'deydi. hedefini aramaya koyuldu. annesini de kaybetmişti. artık tek başınaydı. alışveriş arabasını bulmalıydı... az ilerde hunharca kolileri karıştıran kalabalığı farketmesi uzun sürmedi. hemen aralarına daldı. işte oradaydı! alışveriş arabası! boyu uzundu, dolayısıyla kolu da! dolayısıyla... neyse. hemen bir tane aldı. fakat o da neydi?

2 tekerlekli arabanın tekerleri yoktu?
etrafına bakındı, yanındaki adamı gördü. arabasının içinden poşette 2 tane teker çıkmıştı. daha sonra 2 tane daha. adamın elinde 4 teker vardı. demek ki arabaların tekerlerini arabaların içlerine koymuşlardı. adama dönerek:

adams: amca sizde teker fazla galiba. 4 tane olmuş. benim arabanınkisi sizinkisinin içine düşmüş sanırım. iki tanesini bana verir misiniz?
mal adam: veremem yeğen!
adams: sebep?
mal adam: o benim şansıma 4 tane çıkmış. onlar yedek teker! *
adams: yedek teker mi? amca 4 çeker mi bu stepnesi olsun? ver tekeri!
mal adam: vermem!
adams: seni alır o arabaya teker niyetine takarım lan bana baksana sen!

görevli gelir, mesele nedir diye sorar. kasada halledebileceklerini söyler, adams işin peşini bırakmaz. adamla kavga eder, tekeri de elinden alır...

sonrasında yaşananlar ise resmen ibretlik bir paylaşım olmuştur.
elinde araba ve tekeri büyük bir gururla yürürken, annesi omzuna dokunur ve şöyle der:

- bu araba çok kalitesizmiş. vazgeçtim almıycam!!! öğğğek!

pekiiiiii... sonra ne olmuştur.
sonrası şiddet içerikli olaylarla dolu olan bu serüvenden çıkarılması gerek özet:

bim'e gidin, ucuz şeyler var ama cuma günleri asla! hele annenin lafına uyup asla! hele pazar arabasını yanlış anlamış adamların olduğu gün anneyle asla!

pazar arabasının ızdırabını...