bugün

bu konuya değineceğim.farklı kaynaklarda farklı versiyonları mevcuttur, papa ve attila arasındaki o ünlü çadır konuşmasının
lakin önce biraz attila'dan bahsedelim.

******

attila hun hükumdarıdır ve türktür.macaristan'da veyahut balkan
halkları her ne kadar sahiplense de kendi tarihcileri bile kabul eder attila'nın türk olduğunu.
ayrıca avrupada macaristan ve bulgaristan'da yüzyıllar içinde asimile olmalarını hesaba katarsak, bizden daha çok türk genetiği taşıdıklarını göz ardı edemeyiz.

*****

tarih Attila hakkında onlarce teori ve gizemlerle doludur. bu konuya değineceğim lakin kısaca Attila'yı biraz daha yakından tanıyalım.
***

(bkz: Attila) Doğum: MS 406 Ölüm: MS 453, Macaristan...

****

(bkz: bir ilginç bilgi): şu aralar çokca eleştirilen dracula filminde ki mantık hatası da şudur.
vlad tepes yani dracula aslen bir avrupa hun türkü'dür vladislav tepes'in kendisi dahi damarlarımda asil attila kanı taşıyorum dediği bilinir.

****************************

attila anne babası öldükten sonra amcasının yanında büyümüştür.
amcasının oğluyla daima bir çekişme içinde olsa da amcasının ölümünden sonra
amcasının oğlunu öldürerek hunların yegane lideri olmuştur.
*****************************
avrupaya girişi sırasında büyük bir korku salan attila önce batı roma'yı (ki roma o dönemin en güçlü imparatorluğu) mahvetmiş ve vergiye bağlamıştır.

bundan sonra doğu roma'ya gözünü diken attila aynı büyüklükteki gazabını doğru roma'ya yani bildiğimiz adıyla bizansa yöneltmiş
ve batı romaya olduğu gibi onları da vergiye bağlamıştır.
****************************
attila'nın en büyük sorunu onbinlerce kişilik atlılarıydı çünkü o kadar ata yem bulmak ve onların otlanacağı yer keşfetmek kolay olmuyordu.bundan mütevellit sürekli at üstündedir gerek savaş gerek atları için otlak bulma arayışı olsun attan neredeyse insanı htiyacları için inmiştir.
******************************************
attila'nın bu kadar büyük bir hukumdar olması (bkz: kahinler tarafından) şöyle anlatılır.

bir inek yeşil bir alanda otluyordu ve ineğin bileğini yere sapından saplanmış keskin ucu göge bakan bir kılıç kesti.
o kılıcı bulan çoban attila'ya getirdi.
o kılıc tanrı'Nın kılıcıydı.
hristiyanlıkta ve avrupa'da (bkz: sword of god) olarak da geçer.
hatta bizim eski tarkan filmlerimizde mars'ın kılıcı olarak geçerek ki bu da isimlerinden biridir.

attila'nın papaya diz çöktürme konusu ise:

gerçekliği kanıtlanamamıştır lakin o çadırda papa ile görüştüğü kesindir.
attila batı roma kapılarına dayandığı ve tamamen yıkacağı sırada papa attila'Nın çadırına gelerek ona yalvardığı söylenir.

attila'nın kılıcı ve mezarı günümüzde hala bir sırdır savaş sırasında çadırında avrupadan aldığı eşi tarafından zehirlenerek öldürüldüğü kabul görmektedir.
lakin şöyle bir tezat var karısına attila öldükten sonra dokunulmamış ve ülkesine geri dönmesine izin verilmiştir.
onun zehirlendiği bilinse veya şüphelenilse dahi o şekilde serbest bırakılmazdı.

attila orta asya'da bir adacığa kılıcıyla beraber gömülmüştür.adacığın sular altında kalması sonucu naaşı ve kılıcı bulunamamıştır.
ve hristiyanlığın kalesini rahat bırakmasını istediği söylenir.

diğer bir ilginç teori ise:

attila'nın o çadırda hristiyanlığa geçtiği hakkındadır.şahsen ben buna ihtimal vermiyorum.avrupa kaynaklarında böyle geçer.
şimdiki muhteremler de papanın elini öpüyor amk.
bu arada attila ünlü bir düşünür donanımına sahiptir.

Büyük komutanlar asla kendilerini fazla ciddiye almazlar.

Komutanların güçlü yönlerini görmek için onların zayıf yanlarına anlayış göstermeliyiz.

Düşmanınızın gelecekte size güvenmesini istiyorsanız, pazarlık sırasında verdiğiniz sözleri tutun.

Doğal davranmalı, mevkiinizin size getirdiği sahte bir gurura kapılmamalısınız.

Yenilgiden ders alın. Aşamadığınız engeller karşısında liderlik gücünüzü artıramazsanız, hem siz, hem de astlarınız çaresiz kurbanlar olursunuz.

Başarılarınız, zaferleriniz ne kadar büyük olursa düşmanlarınız yolunuza o kadar büyük muhalefetle, acı ve cesaret kırıcı olaylarla çıkacaklardır.

Komutanların daima yüksek amaçları olmalıdır; bunlar sıradan olan şeylerin güvenliğine sığınmadan, kendilerini farklı kılacak şeylerin peşinde olmalıdırlar.

Düşmanınızın zayıf yönlerini kendi avantajınıza kullanın. Öte yandan düşmanınız çok güçlüyse, geri çekilin ve onu fethedeceğiniz gün yeniden harekete geçin.

Zamanın çok iyi bilincinde olun. Uygun anda düşmanınız için çekici olan pazarlıklarla harekete geçin yoksa önerilerinizi reddeder.
En iyi komutanlar en uygun zamanda soru sorma yeteneğini geliştirenlerdir.

Bilmediğimiz durumlarda, öfkeyle ileri atılmaktan kaçınmalıyız.

Hunlar ancak kazanabilecekleri savaşlara girmelidirler.

Komutan arkadan gelirse, asla lider olamaz.

Karşınızdakini kesinlikle küçümsemeyin.

Liderler, Hunlara yön vermeli, onların amaçsız kalmalarına asla izin vermemelidir.

Karmaşık sorunları çözerken mutlaka sağduyunuzu kullanmalısınız.

Akıllı lider cevabını duymak istemediği soruyu asla sormaz!

Yüzeysel amaçlar, yüzeysel sonuçlar doğurur.

Akıllı bir komutan uyum sağlar, ödün vermez.

Sorunlar ve muhalefet karşısında bile ısrarlı olmalısınız.

Milletin amaçları gösterdiği çabaya değmelidir.

Mevkiinden özveride bulunmak yetki vermek değildir.

Amaçsız bir Hun, amacına ne zaman ulaştığını asla bilemez.

Yüksek Roma duvarlarının, atlarımızın nal sesleriyle yıkılmasını bekleyemeyiz.

Düşmanın uygulayacağı yeni taktiklere hazırlıklı olmalıyız. Onu yakından izlemeli, zekamızı kullanarak başvurabileceği olası yöntemleri değerlendirmeliyiz.

Savaş ya da anlaşmaya başlamadan önce, tüm olasılıkları gözönüne almak akılılıktır. Bunları iyice düşünün. Hareketlerinizin doğuracağı sonuçları gözden geçirin. Böylece en kötü duruma hazırlıklı olursunuz.

Ne kadar büyük ya da küçük olursa olsun, düşmanınızın gücünü hafife almayın, bir gün zararınıza olabilir.

Rekabetçi ruhu olmayan lider zayıftır ve en ufak sorun karşısında kolaylıkla pes eder.

ileriyi görebilme, enerji, tek amaca bağlılık, Hunların seçimi ve kullanımı, çabalara değecek bir hedefe bağlılık mükemmel bir komutanın özellikleri haline gelir.

Asla hakem tayin etmeyin; bu üçüncü bir kişinin sizin kaderinizi belirlemesidir.Böyle bir seçim zayıfın yararına olur.

Ava çıkınca avlanmaya hazır olun. Yanınıza en iyi ok ve yayınızı alın. Ormanda hayvanları kovalarken size en uygun olan giysileri giyin.

Baş olmayı istememelisiniz.

Zafer için elinizdeki en son kaynağı kullanmanızın gerekeceği günler için duygusal enerjinin bir kısmını saklayın. Geri çekilip, toparlanma döneminde asla tüm enerjinizi ve çabanızı harcamayın.
Tanrının kirbaci Attila.