bugün

gözünü anca toprağın doyuracağı açgözlü, düşüncesiz, piskopat ruhlu şofördür.

bir olayı paylaşayım efenim. şimdi ben ankara kızılaydan, havaalanına gidecek ego otobüsü bekliyorum.(kızılaydan, havaalanına 1 saattten fazla sürüyor)
otobüs geldi. valizlerle falan bindik. otobüs full dolu. otobüsün ön camına yapışmış adamlar var o kadar yani. insanlar sinirli, ön cama yapışmış adamlar sinirli bir şekilde; 'yav biraz ilerleyin, ne biçim insanlar bunlar' gibisinden konuşarak sinirini kendisiyle aynı kaderi paylaşan zavallı yolculardan çıkarmaya çalışıyor. bi tane de çıkıp diyemiyorki şoföre; 'yeter gerizekalı adam, senin amacın bizi ezerek öldürmek mi?'
bakın düşünün otobüs bu durumda, bu şoför bozuntusu hala duraklardan yolcu almaya çalışıyor. yol uzun, hava sıcak, insanlar gergin. ama bütün bunlar şoförün umrunda mı? değil. artık buna belediye mi emir vermiş; 'otobüste yolculardan biri boğularak ya da ezilerek ölünceye kadar yolcu alacaksın' diye. anlamadım yani.
bu ülkede yaşamak çok zor dostlar çok zor.
amacı üç kuruş fazla para kazanmakta olabilir, amme hizmetti yaptığının bilincinde olup yolcu taşıması gerekliliğini yerine getiren şöförde olabilir
(bkz: sadece söförün görebildiği boşluk)
küfür kıyamet yolculağa devam eden şöfördür.

geçenlerde yaşanan bir hadise
yolcu : kaptan buranın üst katı var mı?
şöför : yok abi hayırdır.
yolcu : o zaman ne bok yemeye hala yolcu alıyorsun.
şöför : ...
kendi götü rahatta olduğu için herkesi rahatta sanan şofördür.
işte muzdarip olduğum bir konu daha...
lanet olasıca, nefret edilesice, yerin dibine batasıca bir şoför tipidir.
indirip indirip dövesim gelir. arkadan çantanın sapını boynuna geçirirken, direksiyonun kontrolünü kaybetse nolur fantezileri kurarım yol boyu...
o yük treni, bizler de damızlık küçükbaşmışız gibi alabildiğine doldurur aracı. yandan bakınca aracın tekerlekleri çamurlukların içine gömülmüş olur filan yarısına kadar...
bi de utanmadan arkaya doğru, boşlukları dolduralım demez mii? zaten fotosentez yapıyoruz. zaten hiçbiryere tutunmadan bile durabiliyor, hatta ani frenlerde kımıldamıyoruz bile... daha ne boşluğu?... bi tek burun deliklerim kaldı boş olarak...
bi de sinirlidirler ki... görme gitsin... ağzına ettiğimin adamı... tıklımtıkış otobüslerde kolunu kaldıracak yer bulamayasıca...

amma velakin, kabahat sadece şöforlerde mi?? evet büyük bir çoğunluğu ama hepsi değil... geride eleştirilmesi gereken bir merci daha var: otobüs işletmeleri genel müdürlüğü.. (ya da artık kendilerine ne diye hitap ediyolarsa...)
aslında kabahatli olan onlar. yeterli sayıda otobüs koymazlarsa, düzeni sağlayamazlarsa, olacağı budur!

(bkz: sinirden titriyorum şuanda)
+sayın yolcular sağlı sollu, sağlı sollu
-mee mee meee ***
+aferin, sürüden pardon otobüsten ayrılmayın.
biz insan taşıyoruz sloganının sahibi iett nin nacizane şöförleridir. aslında kendilerinde pek kabahat yoktur. çünki denetim yok bir şey yok. herkes kendi kuralını kendisi yazıyor.
Bence halkı toplu taşıma araçlarına yönlendirmek için gizli bir plandır.Özellikle apaçi insanların önderliğinde olan bu yönelmenin nedeni kimin eli kimin cebinde modudur.Hatta artık bu bir oyun olmaya bile başlamıştır...

- orta kapıdaki Handan Hanım Cebinde Kimin eli var?

-Ay bilemedim ki şimdi.ama namıktır bu kesin.Kocaman elleri var....
obsesiftif. otobüsün veya minibüsün sınırsız boşluk olduğunu düşünür. yani ona göre 6 milyar insan alabilir onun otobüsü. lakin şöyle bir durum vardır. fabrikadan onunkinin ardından çıkmış olan tıpatıp aynı marka, model otobüs hiçbir yolcu alamaz ve almamalıdır bu savunuma göre.
işin ilginci otobüs doldu sanırsınız. ama bir duraktan en az 10 kişi daha binmeyi başarır. haklıymış lan adam denilir. sonraki durakta bir 10 kişi daha binince bundan sonra artık boş otobüs olamayacağına inanılır. bir otobüs asla dolamaz.
500t tuzla içmeler otobüsünü kullanan şofördür.