bugün

eğer hergün farklı birşey yaşayıp hep aynı ortamda olduğunuzdan ve diğer herkes gibi aynı sıkıntıları çektiğiniz halde herkes gibi isyan ediyorsanız; içten içe küfrettiğiniz hayatı sorgulayıp ergenliğim bitti la benim derken ergen olduğunuzu hissediyorsanız; birileri size liseli diyorsa ve bu lafın altında güldüğünüz halde eziliyorsanız içten içe bitecek oğlum az kaldı diye söyleniyorsanız, kısacası okula otobüsle gidip geliyorsanız cam kenarına oturduğunuzda felsefik cümleler kurup kendi beyninizi sikeceğiniz anlamına gelmektedir. hayatı sorgular bu ergen, insanlara bakar ve hepimiz birer yaratığız ve bu uğraşlarımızın amacı ne diyerek kendi kendine bir illuminati oluşumu kurar aslında zihninde. hayat boştur onun için. erkek/kız arkadaş bi zaman kaybıdır, tatmin aracıdır aslında. neden soruları ardarda gelir birbirini kovalar. neden yaşıyorum? neden okula gidiyorum? neden susmak ve kafa sallamak zorundayım? neden bi sevgilim var ve neden seviyorum? neden karşı koltuktaki amca gözlerini dikmiş bakıyo? neden kenardaki çingene bu kadar pis kokuyo? neden şu adam kafasını cama yaslamış burnunu karıştırıyo? bu koku nerden geliyo?? işte o anda uyanmış ve hayatın acı sillesiyle sarsılmışsınızdır. o koku sizi beyninizin saçma sapan oyunlarından çıkarmış ve işte burda demiştir. bu yüzden, bu koku yüzünden bu yaşam mücadelesi. inersiniz otobüsten koku ağır gelmiştir evet ama o koku bir cevaptır hayatınızın akışına. cevap:sen otobüse binen bir halk ocuğusun evladım fazla düşünme bunları.