bugün

veled-i zina.
bre menfur, bre deyyus.
bre ile başlayan her küfür. bre münafık.
Düldül efendi.
cidden bir türlü anlatamadığım durumdur. hanımlar beyler, osmanlıca sadece '' yazılır'' .

bu yazdığınız örnekler '' arapça '' ya da '' arapça ve farsça karışımı '' ya da '' farsça '' dır.

hiç mi edebiyat okuyan yok sorusunu aklıma getiriyor. (bkz: yalnız kalmak)
Kussu ummak ya ibni zina.
Enik lek şeklek, gibi küfürlerdir.
osmanlıca bir dil değil alfabedir. bu yüzden osmanlıca küfürler diye bir kavram olamaz olsa olsa eski türkçedeki küfürler olur. (bkz: eski türkçe kullanarak ebeye sövmek)
kelp yani köpek demek. hatta nefi'nin bir beyti vardı böyle.

tahir efendi bize kelp demiş
itikadı bu sözle zahirdir
maliki benim mezhebim zira
itikadımca kelp tahirdir.

beyitin açıklaması da şöyleymiş efem: kendisine kelp diyen vezir tahir'e cevaben nefi bu sözleri dile getirmiş. tahir demek temiz demek, hanefi mezhebinde köpeğin salyası kirli olarak kabul edilmekteymiş, maliki mezhebinde ise temiz olarak kabul edildiğinden şair edebi bir dille vezir tahir'e yardırıyor.)

ne diyelim, eskilerin hakaretleri bile galiz değil, kibar ve edebi olarak tarihe geçmiş, nereden nereye?
hengame maymunu: sürekli cinsel organını düşünen erkekler için alay yollu kullanılan bir küfür.
facire-i dehr, tevfik fikret'in sis şiirinde istanbul için kullandığı kelamdır, "dünya fahişesi" anlamına gelir.
diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.*
yeter, içim kurudu, yeter bezdik. yeter. osmanlıca öldü zaten. dayanamadı. vefat etti. arapça vefat.
göt-ü muhterem nasip-i kaderden çıkmış ise yarrak-ı hükümran bağdat şehrinden gelir.