not:alıntı değildir kendim yazdım.

Bu yazımda masonluğun Osmanlıya gelişini,Osmanlının ve Cumhuriyetin ilk yıllarının ünlü masonlarını,masonluğun Osmanlı faaliyetlerini ve Atatürkün mason localarını yasaklatmasından bahsedeceğim.
Soru-Cevap şeklinde olacaktır

Masonluk nedir?

Resmi olarak kökleri 16.yüzyılın sonlarına,gayriresmi olarak Haçlı Seferlerine kadar dayanır. Modern olarak 16.Yüzyıl sonlarında Londra'da ortaya çıkmışlardır. Görünürde duvarcı ustalarının loncasıdır. Bu yüzden lonca unsurlarıda vardır bu yapılanmada. Tapınakçılığa kadar dayanır. Kendilerini aydınlık için çalışanlar diye tanımlarlar. Bir tür zenginler derneği,kulübü gibi bir şey.

Masonluğa giriş belgesine tekris adı verilir. Mason olmak isteyen kişinin önce çevresi,ailesi felen araştırılır. Sonra iki mason bulması lazımdır. Bu iki mason masonluğa aykırı olmadığına dair şahit olacaktır. iki şahidi'de bulunca bir gece evinden alınırak gözleri bağlanır ve bir yere getirilir.Burada bazı ritüellerden oluşan ayin-tören benzeri bir şey sonrası -tekris töreni- mason ilan edilir.

Masonlukta 3 rütbe vardır

çırak,kalfa ve usta

ilk önce çırak olarak girer. Daha sonra kendine verilen bazı görevleri yaparak kalfa olur. En sonda ustalığa yükseltilir. Bundan sonra daha hususi ve özel olan büyük rütbeler başlar. Tam rütbe listesi şöyledir;

1. Derece: Çırak
2. Derece: Kalfa
3. Derece: Usta
4. Derece: Ketum Üstat
5. Derece: Mükemmel Üstat
6. Derece: Sır Kâtibi
7. Derece: Nazır
8. Derece: Bina Emiri
9. Derece: Dokuzlar’ın Seçilmiş Üstadı
10. Derece: Onbeşler’in Seçilmiş Üstadı
11. Derece: Yüce Seçilmiş Şövalye
12. Derece: Üstat Mimar
13. Derece: Solomon Krallığı’nın Şövalyesi
14. Derece: Yüce Üstat (Kutsal Kubbe Büyük Seçilmişi)
15. Derece: Doğu Şövalyesi (Kılıç Şövalyesi)
16. Derece: Kudüs Prensi
17. Derece: Doğu ve Batı Şövalyesi
18. Derece: Salipverdi Şövalyesi (Güllü Haç Şövalyesi)
19. Derece: Büyük Pontif (Yüce iskoçyalı)
20. Derece: Düzenli Locaların Büyük Saygıdeğer Üstadı
21. Derece: Prusya Şövalyesi
22. Derece: Lübnan Prensi (Krali Balta Şövalyesi)
23. Derece: Sır Sandığı Başkanı
24. Derece: Sır Sandığı Prensi
25. Derece: Tunç Yılan Baş Şövalyesi
26. Derece: iskoçyalı Papaz (inayet Prensi)
27. Derece: Kudüs Tapınağı’nın Hakim Amiri
28. Derece: Güneş Şövalyesi
29. Derece: Saint Andre Büyük iskoçyalısı
30. Derece: Seçilmiş Büyük Kadoş Şövalyesi
31. Derece: Büyük Müfettiş Kumandan
32. Derece: Kutsal Sır Yüce Prensi
33. Derece: Hâkim Büyük Genel Müfettiş

Kendine verilen görevleri yaptıkça derecesi yükselir. En son 33.derece üstadlık vardır.17.dereceden sonra özel ve gizli törenlere katılır. 33.dereceye erişince en üstlerin katıldığı tamamen gizli ve özel ayinlere katılır.

ilk Osmanlı masonu kimdir? Osmanlı'ya masonluk nasıl geldi?

ilk Osmanlı masonu Osmanlı'nın Paris sefiri Yirmisekizzade Mehmet Çelebi yani ünlü Sefaretname'nin yazarı Lale Devrinin en ünlü sefiridir. Pariste bir mason locasına üye olmuştur. Döndüğünde ilk Türk Matbaasının kurucusu olan ibrahim Müteferikka'yıda mason yapmıştır.

Fransız soylusu olan Kont de Bonneval,Osmanlıya sığınmış ve Humbaracı Ahmet Paşa adıyla sadrazam olmuştur. Ahmet Paşa'nında bir Fransız loncasına üye olduğu biliniyor. Bu gibi Fransa'ya gitmiş veya Fransa'dan gelen kişiler ilk olarak III.Ahmet devrinde istanbul'da bazı loncalar kurmaya çalıştı. ilk lonca 1721 senesinde kurulmuştur. Masonlar bir çok lonca kurmuş ama faal olamamıştır. Nitekim 1748 senesinde I.Mahmut tüm loncaları kapatarak masonluğu yasaklatmıştır.

III.Selim devrinde yeni mason loncaları açılmış ve masonlar faaliyetlerini arttırmıştır. Sadece istanbul'da değil,III.Selim zamanında Makedonya ve Trakya civarlarında mason loncaları kurulmuştur. Bunlar küçük loncalardır ama yinede faallerdir.

Kırım Savaşı sırasında batı ile olan iyi münasebetlerimiz sebebi ile,izmir,Trakya,Makedonya ve istanbul merkezli bir çok mason loncası açılmıştır. Türk aydınlarıda mason olmaya başlamıştır. Grande Loge de Turquie adlı ilk büyük Türk mason locasıda bu zamanlarda 1857 senesinde izmir'de kurulmuştur.

1861 senesinde istanbulda Şura-i Aliyye-i Osman-i icab-ı Mason adıyla bir lonca kurulmuştur.

Masonluk ne zaman büyük bir faaliyet göstermişti?

Tanzimat döneminin önemli isimleri masondur. Lakin bu o kadar çok fazla bir masonluk değildir.

Gerçek anlamda masonluk Osmanlı'da Sultan Abdülaziz zamanında güçlenmişti. Keçecizade Fuat Paşa, Mithat Paşa, Ziya Paşa, Ahmet Vefik Paşa, Tunuslu Hayrettin Paşa, ibrahim Hakkı Paşa, Şinasi, Namık Kemal gibi dönemin büyük aydınları mason loncalarına girmiştir.

Hatta V.Murat'ta mason loncasına girmiştir. Rütbesi'de çıraktır. V.Murat'ın diğer kardeşleri,Abdülmecid'in diğer oğulları olan Şehzade Nureddin ve Şehzade Kemaleddin'de masondur.

Abdülaziz tahttan indirililmiştir. Onu indirenlerin hepsi masondur. Darbeciler olan üç adam,Mithat,Mütercim Rüştü Paşa ve Şeyhülislam Hayrullah Efendi'nin üçününde masonluğu ispatlanmış,tekris belgeleri vardır.Darbeyi üç mason düzenledi. Diğer darbecilerden Hüseyin Avni Paşa adlı Kazaskerinde masonluğu ispatlanmıştır.

Tahttan indirildikten sonra öldürüldü. Eşi'de katledildi. Eşi'nin kardeşi Çerkes Ethem kin ile tabancasını çekip darbecilerin arasına daldı. Hüseyin Avniyi ve bir çok darbeciyi katletti. Çok enteresandır. Dört Mason darbe düzenleyip padişahı öldürüyor. Padişahın eşi ne hikmetse ölü bulunuyor. Buna kızan kardeşi Hüseyin Avniyi vuruyor. Şu üç soru ortaya çıkıyor;

1.Padişahın eşi niye öldürüldü? Çerkes Ethmi kışkırtmak için mi?
2.Acaba başkaları Hüseyin Avninin ölümünü istiyorduda,Çerkes Ethem'i'mi kullandılar?
3.Ne hikmetse darbecilerden ne Mithat,ne Rüştü,ne Hayrullah öldürülüyor. Nedense Hüseyin Avni ölüyor.

Hüseyin Avni'de bir iş var.

Bu arada Türk masonların listesinide vereyim;

Sadrazam Koca Mustafa Reşit Paşa,
Sadrazam Âli Paşa,
Sadrazam Keçecizade Fuat Paşa,
Sadrazam Ethem Paşa,
Sadrazam Tunuslu Hayrettin Paşa,
Sadrazam Mithat Paşa,
Sadrazam Ahmet Vefik Paşa,
Sadrazam ibrahim Hakkı Paşa,
Sadrazam Talat Paşa,
Maliye, Maarif ve Evkaf Nazırı M.Raşit Erer,
Bahriye Nazırı Cemal Paşa,
Maliye Nazırı Cavit Bey,
Maliye Nazırı Tevfik Bey,
Hariciye Nazırı Ahmet Nesimi Sayman,
Nafia Nazırı Ali Münif,
Postane Nazırı Kirkor Agaton,
Devlet Adamı ve Yazar Ethem Pertev Paşa,
Devlet Adamı ve Musikişinas Prens Mehmet Abdülhalim Paşa, Prens Aziz Hasan Paşa,
Devlet Adamı ve Şair Süleyman Asaf,
Şam Valisi ve Abdülhamid’in Damadı olan Damat Ahmet Nami Bey,
Ankara Valisi Reşit Paşa,
ittihat ve Terakki Fırkası Umumi Katibi Mithat Şükrü Bleda,
Maliye Müsteşarı Faik Süleyman,
Hürriyet Kahramanı Resneli Niyazi,
Büyük Millet Meclisi Reisi Kazım Özalp,
Başbakan Hasan Saka,
Başbakan Suat Hayri Ürgüplü,
Adalet Bakanı Mümtaz Ökmen,
Başbakan Yardımcısı Akif iyidoğan,
Dışişleri Bakanı Bekir Sami Daça,
Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras,
Dışişleri Bakanı Selim Sarper,
içişleri Bakanı Mehmet Cemil Uybadın,
içişleri Bakanı Şükrü Kaya,
Adalet Bakanı Hasan Menemencioğlu,
Milli Eğitim Bakanı Vasıf Çınar,
Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati,
Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel,
Milli Savunma Bakanı Münir Birsel,
Milli Savunma Bakanı Hulusi Köymen,
Tarım Bakanı Reşat Muhlis Erkmen,
Çalışma Bakanı Mümtaz Tarhan,
Ticaret Bakanı Zühtü Velibeşe,
Ticaret Bakanı Ahmet Dallı,
Bakan, Milli Emniyet Başkanı Celal Tevfik Karasapan,
Atatürk'ün Yaveri, Bolu Milletvekili Cevat Abbas Gürer,
Humbaracı Ahmet Paşa (Comte de Bonneval),
ingiliz Amirali ve Türk Müşiri olan Hobart Paşa,
Abdülaziz’in Başmabeyincisi Namık Paşazade Hüseyin Cemil Paşa,
Müşir Fuat Paşa,
Cihan Harbi'nde Kafkas Cephesi'nde şehit olan Hüseyin Hüsnü Paşa,
Birinci Ordu Komutanı Ali ihsan Sabis Paşa,
Jandarma Genel Komutanı Ali Remzi Yiğitgüder Paşa,
Hava Kuvvetleri Komutanı Zeki Doğan Paşa,
Münakalat Vekili Yümni Üresin Paşa,
Yüksek Şura Üyesi Eşref Manas Paşa,
Bilgin ve Devlet Adamı Mehmet Tahir Münif Paşa,
Tıp Doktoru Dr.Antranik Gırcikyan Paşa,
Ülkemizde yeni eğitim yöntemlerini getiren Selim Sabit Efendi,
Kızılay ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun kurucularından Mehmet Ali Baba,
Sözlükçü, Yazar Hüseyin Kazım Kadri,
TTK Başkanlığı yapmış olan Hasan Cemil Çambel,
iktisat Profesörü Mustafa Zühtü inhan,
Tıp Profesörü Neşet Ömer irdelp,
Coğrafya Profesörü Faik Sabri Duran,
Psikoloji Profesörü Mustafa Şekip Tunç,
iTÜ Rektörü Mustafa inan,
Tıp Profesörü M.Kemal Öke,
Eğitimci, Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Hayrullah Örs,
Hukuk Profesörü Vasfi Raşit Sevig,
Tıp Profesörü, Rektör ve daha sonra milletvekilliği de yapmış olan Besim Ömer Akalın,
Tıp Profesörü Niyazi ismet Gözcü,
Fen Fakültesi Dekanı Hüseyin Hamit,
Rektörlük de yapmış olan Profesör Mustafa Hulki Erem,
Y.Müh., Rektör Suphi Kamil,
Ord.Prof.Dr. Burhanettin Toker,
Fizik Profesörü Salih Murat Uzdilek,
Ord.Prof.Dr. Fahri Arel,
Prof.Dr.Muzaffer Şevki,
Matematik Profesörü, Dekan Kerim Erim,
Müzikolog Cevad Memduh Altar,
Tıp Profesörü ve Rektör Kazım ismail Gürkan,
iktisat Profesörü Mehmet Ali Özeken,
Tarih Profesörü ve TTK Başkanı Enver Ziya Karal
Gazeteci ve Yazar Şinasi,
Şair ve Devlet Adamı Ziya Paşa,
Gazeteci ve Yazar Teodor Kasap,
Büyük Vatan Şairi Namık Kemal,
Tiyatrocu ve Yazar Güllü Agop,
Yazar Mehmet Emin Bey,
Yazar ve Gazeteci Ahmet Rasim,
Lügatçı ve Yazar Diran Kelekyan,
Milli Şair Mehmet Emin Yurdakul,
Yazar ve Filozof Rıza Tevfik,
Yazar ve Gazeteci Hüseyin Cahit Yalçın,
Yazar ve Sosyolog Ziya Gökalp,
Şair ve Noter Mithat Cemal Kuntay,
Yazar ve Gazeteci Ahmet Emin Yalman,
Yazar ve Öğretmen Reşad Nuri Güntekin,
Yazar ve Gazeteci Agah Sırrı Levent,
Şeyhülislam Musa Kazım Efendi,
Şeyhülislam Hayri Efendi,
Berlin Sefareti Baş imamı Mustafa Hafız Şükrü,
Sefaret imamı Haşim Veli,
Müderris Mahmut Esad Efendi,

Maaşallah google'ye ünlü Türkler yazsam bu listeyi bulamazdım.

Bu kadar ünlü adam masonluğa mübaşeret etmiş.Enteresan

Abdülhamid zamanında masonluk nasıldı? 31 Mart ve Masonluğun alakası var mıdır?

Abdülhamid bence en iyi işi yapmış ve masonluğu yasaklatmıştır. Bu yüzden masonlar hala kin kusmaktadır ulu hakan'a. V.Murat'ı kaçırmaya çalışan Ali Suavi bir masondur biliyor musunuz? Hür ve Kabul edilmiş MASON locasının ilk büyük üstadı kimdir biliyor musunuz? Talat Paşa peki ya onun yardımcısı kimdir? Abdülhamid'i tahttan indirmeye gelen heyetin lideri Emmanuel Karasu kendisi ayrıca italyan ajanıdır.

Jön Türk denilen özenti takımın bugünkü adı emin olun ekşi sözlük yazarıdır.
Bu özentiler Batıya özenerek,bizim ülkemizdede batı sistemi kurmak dışında amacı olmayan cahil cühela takımıdır. Bu işede mason kışkırtmasıyla mübaşered etmiştirler.

Paris'te yayınlanan Le Temps gazetesinin 20 Ağustos 1908 tarihli sayısında, Selanik'teki iki önemli ittihatçı, yani Refik Bey ve Binbaşı Niyazi ile yaptığı röportajda verilen bilgiler, masonluğun bu hareket içindeki etkisini göstermektedir:

Mülakatı yapan gazeteci ittihad-ı Terakki'nin 1905 ila 1908 tarihleri arasında masonluktan ne kadar yardım gördüğüm ve etkilendiğimi sordu. Verilen cevap ilginçtir ve şu şekilde özetlenebilir. Masonluk ve bilhassa italyan masonluğu bize manen destek oldu. Selanik'te Müteaddit localar faliyette idi. Hakikatte italyan locaları ittihat Terakki'ye yardımcı oldular ve bizleri korudular. Çoğumuz mason olduğumuz için genelde teşkilatlanmak için localarda toplandık. Üyelerimizi de genelde localardan seçmeye çalışırdık. Localardaki faaliyetlerimizden istanbul şüphelenmeye başladı ve birkaç hafiye localara sızmayı başardı

2. Meşrutiyet'in ilanından sonra istanbul'a gelen Balkan Komitesi'nin kurucusu Roden Buxton ise, ittihat Terakki Cemiyeti'ne giriş töreninin, masonluğa giriş töreninin bir kopyası olduğuna dikkat çekmiştir:

Cemiyete katılmak isteyen adaya, önce büyük bir sır açıklanacağı bildiriliyor ve güvenilirliği araştırıldıktan sonra yemin ettiriliyordu. Bundan sonra kabul safhası geliyordu. Üye adaylarının gözleri bağlanıyor, ardından adaylar bilinmeyen bir odaya götürülüyor ve gözleri açıldığında kendilerini loş bir odada, kara maskeli üç yabancı karşısında buluyorlardı. Burada her aday yemin ediyor, kılıca elini basıyordu. Bu yeminde sırları gizleyeceği ve cemiyete ihanet edenler yakınları, sevdikleri bile olsa öldüreceği gibi hususlar vardı. Haberleşme ise kuryeler arasında sağlanıyordu.

Selanik'teki Makedonya Rizorta Locası ve Veritas Locası başlangıçta içindeki Türkler azınlıkta olmasına karşılık giderek Türklerin denetimine geçmiş ve ittihat Terakki Cemiyeti'nin bir noktada kaynakları olmuşlardı. ittihat Terakki Cemiyeti'nin önderleri Talat Paşa, Mithat Şükrü Bleda, Kazım Paşa, Manyasizade Refik, Kazım Nami Duru, sonradan Muş milletvekili olan Binbaşı Naki, Drama Jandarma Komutanı Hüseyin Muhittin, Maliye müfettişi Ferit Aseo, Makedonya Rizorta locasındandırlar. Emmanuel Karasu, sonradan Bahriye nazırı olacak Cemal Paşa, Faik Süleyman Paşa, ismail Canbolat, Gümülcine Mebusu Hoca Fehmi Efendi, Mustafa Doğan, sonradan Babıali baskınında vurulan Mustafa Necip ise Veritas locasında uyanmışlardır. Sonradan Sadrazam olacak Talat Paşa ile Binbaşa Naki Bey hem Makedonya Rizorta Locası'nda hem de bu Veritas Locası'nda çalışmalara katıldılar.

1908 yılında Abdülhamid'e zorla kabul ve ilan ettirilen ikinci meşrutiyetin nurlu meşalesini tutan eller ve öncüler birer masondu... Şunu da belirtmek lazımdır ki, Abdülhamid yalnızca istanbul'da masonları takip edip buralara serbesti vermiş değildi. Tazyikler bu bölgeye (Rumeli'ye) de şamildi. Bilhassa Selanik'te locaların kapılarında kıyafet değiştirmiş memurlar bekletilir ve kimlerin girip çıktığı kontrol edilirdi. Fakat ne de olsa sarayın istanbul'daki nüfuzu ve ceberrutu buralarda sökmüyordu. Çünkü Selanik, Kosova ve Manastır vilayetlerinde ecnebi kontrolü mevcut idi.

Atatürk mason muydu? Mason loncalarını kapatmışmıydı?

Atatürk kesinlikle mason değildi.Çünkü kendisi masonluk yüzünden ittihat Terakki'den ayrılmıştı. Mason loncalarını kapattırmıştı. Çevresindeki herkes masondu. Atatürk'ün çevresindeki masonların az bir kısmı-%1-;

ismet inönü
Kazım Özalp
Mim Kemal Öke
Salih Bozok
Fethi Okyar
Ali Fuat Cebesoy
Abdülhalik Renda
Sabis Paşa
Rauf Orbay
Şükrü Kaya
Rıza Nur
Refik Saydam
Celal Bayar

Kendisi 5 Ekim 1935 tarihinde Yurt Genelindeki bütün mason loncalarını şedit bir şekilde kapattırmıştır. TBMM'nin yarısının karşı çıkmasına rağmen sertçe yapmıştır bunu. Ve 3 yıl sonra hala nedeni bilinmeyen şekilde vefat etmiştir.Ayriyetten hatırlatmak gerekse doktoru Mim Kemal Öke mason locası büyük üstadıdır.33.derece masondur.

Atatürk'ün vefatı sirozdan değildir. Siroz belirtileri yoktur.

2.5 saattir yazdığım yazımı noktalıyorum. inşallah güzel olmuştur.

KAYNAKÇA

Il Triangolo e la Mezzaluna,Angelo Iacovella
Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı,Mustafa Armağan
Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı 2,Mustafa Armağan
not:il triangolo e la mezzaluna türkçe gönye ve hilal olarak bulunabilir.
(bkz: damat ferit)