ormanda mevzu çıkınca kaplumbağaya haber vermek

yapılabilecek en büyük hatadır. o an aranması gereken son hayvanı aramak bile bile lades anlamına gelir.

niharahaguratuma ormanı'nda yapayalnız bir zebra düşünün. sürüden ayrılmış, kimi kimsesi yok. kendi idealleri uğruna mücadele veriyor. şehre gidecek ve o büyük sirkte en seçkin hayvan olacak. fakat o da ne? etrafını aslanlar çevirdi. zebra şaşkın ama korkusu yok. neden? kendisi ormandan ayrılırken en yakın dostu kaplumbağa demiş ki; "başın sıkışırsa beni ara". aslında kaplumbağa bunu derken, para bakımından başı sıkıştığında araması için söylüyor. çaresiz zebra hemen kaplumbağayı arıyor. ama kaplumbağa bir telefon kadar yakın değil, sanki uydu kadar uzak. olaya biraz geç geliyor.

zebra baya mücadele etmiş, sonra yakalanmış.

kaplumbağa geldiğinde ağacın arkasından bir bakıyor ki ne görsün? yedi aslan birleşip, zebraya girmişler. zebra bağrıyor oradan "aklınız varsa burda öldürün beni". "yahu iş bitmiş, hala ne öldürmesinden bahsediyor bu" diye mırıldanıyor kaplumbağa.

ölenle ölünmüyor. gidene dur diyemezsin, giden gider zaten...

------------

birgün yine gergedanlar otlama modundalar. o dönemlerde gergedanlar kaplanlarla bir anlaşma yapmışlar. kaplanlar demiş ki bunlara; "sizi yemememiz için bize geyik getirin". hain gergedanlar da kendi çıkarları uğruna kabul etmişler, napsınlar gariplerim. bunlar geyiklerle takılıyor. sürekli bir geyiği kafalıyorlar, kaplanlara yem ediyorlar. kaplanlar bunlara "bir sıkıntınız olursa hiç çekinmeyin arayın" diyorlar, gergedanların kafası rahat. fakat unuttukları bir şey var; çakallar...

günün birinde beş kişilik bir gergedan grubu yine geniş geniş çayırlarda otlanırken, bakıyorlar çakallar geliyor. sonrasında baş gergedan "hemen kaplanlara haber verelim" diyor. arıyor kaplanı;

- alo. birader, son kontörüm. çabuk çınar ağacının altına gelin. etrafımız sarıldı.

çat! kapatıyor telefonu. ardından 1 saat geçiyor, kaplanlar gelmiyor. 2 saat geçiyor, kaplanlar gelmiyor. baş gergedan kalıyor sadece, çakallar doydukları için gidiyorlar. baş gergedan "kaplanlar bize ihanet ettiler" diyor, içi içini yiyor. fakat bir de bakıyor ki slow motion modunda kaplumbağa geliyor.

kaplumbağa: kardeşim hayırdır? beni aradın. bende de kontör yoktu, dönemedim sana. apar topar çıktım, kabuğumu bile almadım yanıma. bir sorun mu var?
gergedan: ulan ben seni mi aradım? rehberde isimleriniz alt alta. kaplan ile kaplumbağa. adam gibi bir isim bulamadın mı yaa kendine? devebuğa filan olsaydı ya senin adın. devekuşu ya da deveyi arayacağım zaman en azından seni arardım.
- keşke daha erken gelebilseydim, taş atardım. kaçarlardı belki.
+ ulan yanında kabuğun yok. şimdi seni becersem haneye tecavüz sayılmaz, gel buraya!

sozlukte bir olay cikarsa, bir sorun cikarsa, kaplumbagaya haber vermemek gerekir anlamindadir.

ama kaplumbaga hangi moderasyon uyesi?
sanirim moderasyonun hepsi kaplumbaga.