bugün

Dikkat dağıtıcı ve saygısızca bir eylemdir.
bunun başka bir örneği de sinemanın yarısında çıkmaktır. hayır ne bekliyordun diye sorarlar adama. öncelikle bir eseri sonuna kadar izleyememe tahamülsüzlüğündeysen hayatta kendi basit standartlarında yaşamaktan memnunsun demektir. ya da şekilci ilkel toplumlardaki gibi ilgi çekme tribinde misin? ha o sanatçıların ve izleyicilerin zikinde mi değil tabi, bir de bunu övünerek arkadaş ortamlarında anlatıyorsan paranla maymun oluyorsun arkadaş derim. *
macera filmlerinde sık sık gerçekleşen bir vaka.
Operaya ilk kez ya da eş dost zoruyla istemeden gitmiş insanın yapabileceği eylemdir.
zaman zaman gerçekleştirdiğim eylem.

vay amk. operanın yarısında çıkınca basit stardartları olan, şekilci, ilkel, ilgi çekme tribinde olan insanlar da olduk ya la.

yav kardeşim, keyif benim değil mi? gider izlerim, sıkılırsam çıkarım. başka gün giderim, tamamını izlerim. veya bilet alırım, izlemeye bile gitmem, sana ne?

sırf entel gözükecem diye, sanata saygım var ayağına beğenmediğin bi şeyi sonuna kadar izlemek değil midir esas şekilcilik?

ya da, basit de olsa kendine ait bi standardının olması, beğenmediğin bi şeyi bile modern olacam ayağına izlemek gibi bi karaktersizlik örneğinden daha iyi değil midir?

nerede ve ne şartta olursa olsun kendi isteklerin doğrultusunda hareket etmek yerine, bulunduğun ortamın şeklini almak, ortamda bulunan insanlara uygun davranmak değil midir ilkellik?

neyse, uzun lafın kısası şudur;

sanat sanat için yapılır aga. o adamlar o eseri ben beğeneyim diye değil, kendi hoşlarına gittiği için ortaya çıkarıyorlar.

o yüzden bırakın da, bunu beğenip beğenmemek, tahammül edip etmemek, benim tercihim olsun