bugün

"bana gittin diyosun baba ama ben gitmedim, gidemedim, kalamadım evim nerde bilemedim. çünkü aklımın bir tarafında bir köşesinde hep sen vardın... seninle bu.. bu olmamışlık, bu küslük.. insanın dönebileceği bir evinin olmaması ne demek biliyo musun baba. elimi neye attıysam kurudu. karım öldü. bir zamanlar aynı yola baş koyduğum arkadaşlarım reklam şirketlerinde, iktidar borozanı çalan gazetelerde acıyıp bana iş verdiler. köpeğe kemik atar gibi... kendilerini temizlemek, ruhlarını temize çıkarmak için... dur! konu bu değildi. ben başka bişey diyodum. hah tamam. ev diyodum. baba buraya niye geldim biliyo musun! deniz'e bir oda ver, onu yanına al, burada büyüsün, bi evi olsun, gidecek başka hiçbir yeri yok."
babam ve oğlum