bugün

eğitim sistemindeki en büyük problemlerden.

bildiğiniz üzere eğitim sisteminde tonlarca problem vardır. bunlardan birisi ise öğrencilerin öğrenme özürlü olması değil, öğretmenlerin öğretme özürülüsü olmasıdır. çoklu zeka kuramından habersiz olup, öğrenimi farklı yollardan gerçekleştiren öğrencilere öğretmek için isteksiz olmalarıdır. belki de biliyor, lakin yapmaya üşeniyorlardır. genelde öğretmenlerin kullandığı tek bir kaçış sözü vardır ''ben gereken biçimde anlatıyorum ama öğrenci anlamıyor.'' bunu söyleyerek sorundan kaçıp, problemi öğrencinin üzerine yüklemektedirler. kimi öğrenci görerek, kimi işiterek, kimi de uygulama yaparak öğrenirler. öğrencilere tek bir açıdan bakmak yerine öğrenebileceği ince noktaları tespit ederek hem kendi seviyesini, hem de öğrencinin seviyesini arttırırak okulu daha çok sevmesini sağlar.

sonra da ''çocuklar okumuyor, çocuklar isteksiz, ben anlatıyorum ama dinlemiyor'' gibi zırvalar duymaya mağruz kalıyoruz. eğer siz ''öğretme özürlüyseniz'' elbette çocuk kitaba, okula karşı yabancılaşacaktır.

son olarak da öğrencileri sevdiğinizi göstermek; onlar için büyük bir teşvik olacaktır. işte o zaman en beklenmedik öğrencilerden beklenmedik başarılar gelebilir.
bazı öğretmenlerin en büyük sorunu.kendileri öğretememekle beraber sınıfın karşısında saçmalarlar.
I'm a student.
I'm student.

"a" harfini gözümüzün içine soka soka bize öğretmeye çalışmasıdır.