bugün

bir yandaş haber klasiği.

ocak 2018 ihracat rakamları açıklanmış, ocak 2018 rakamlarına göre ihracatımız, geçen yılın ocak ayına göre yüzde 10,7 artarak 12 milyar küsür dolar olmuş.

harika bir haber.
https://www.ahaber.com.tr...racat-rakamlari-aciklandi

gurur duyuyoruz.

lakin, aynı ocak ayının ithalat rakamları da açıklandı.

buna göre ocak 2018'de yaptığımız ithalat, bir önceki yılın ocak ayında yaptığımız ithalata göre tam yüzde 38 artarak 21.5 milyar dolar olmuş.

ihracat yüzde 10.7 artıyor, ama ithalat yüzde 38 artıyor.

arada deli fark var ve biz ihracatımız arttı diye seviniyoruz.

ihracatımız yüzde 38 artıp, ithalatımız sadece yüzde 10 artmış olsaydı amenna, ama bu rakamlar türkiye'nin nasıl bir felakete doğru sürüklendiğini gösteriyor adeta...
gerçekten halüsinasyonlar ülkesinde yaşıyoruz. goodbye lenin i mutlaka izleyeneniz olmuştur. Anneye hastalık sonrası ülkenin gidişatından haber vermek isteyen oğlunun binbir çeşit hikayelerle ve videolarla hala devrim öncesindeki yaşantının devam ettiğini anlatmaya çalışan bir filmdi. Aslında bu mikro bir medya algısıydı.
Aynı algıları kuzey kore örneğinde de görebilirsiniz, ya da şöyle diyebiliriz faşist liderlerin ülkesi hakkında tam olarak fikir sahibi olmaması için uyguladıkları "küçük" bir oyun.

Şuna da benziyor aslında, 11 kuruş indirim sonrası 25 kuruş benzime zam geçiren bi hükümet.

Burda ise ihracat rakamlarını açıklarken, ithalat rakamlarını arkada bırakıyorlar. Ben sevkiyatlarının 4/3 ü ihracat olan firmada çalışıyorum ve onlara bu tabloyu daha minimalize anlatabilirim.

Net tablo şu; geçen senenin ocak ayının istatistikleriyle bu senenin ocak ayı bilançosu arasındaki farka bi baksınlar, sonra tekrar konuşalım.
türkiye bir felakete sürüklenmiyor, devlet iflas etmez ama halkın yoksullaşmasında herhangi bir sınır yoktur, bunun en uç örneklerinden birisi venezuela'dır. ee, reisçiler her şeyimiz reise feda diyor, zenginler parasına para katıyor, herkes memnun, akp'nin başarısının sırrı budur.
(bkz: dış ticaret açığı yüzde 108 8 arttı)
buradan reyizcilere sesleniyorum;

o iphone'ların 6000 lira olma nedeni bu açık işte. devlet zaten "zımba vergisi" "iskambil kağıdı vergisi" gibi gibi maaşına yansıtıyor bir kısım vergiyi (vergileri salladım tabiki) ama yetmiyor ki o yüzden o telefonlar pahalı.

o tok kapı sesleri 100000 lira çünkü sen bir halt üretmiyorsun (araba normalde 40000 lira lan 1.5 katı vergi).

şimdi elinizi bi tarafınızdan çekin ve camdan aşşağıya atlayın, ben oraya koydum sizi yakalaması için bir şey.
gerçekten halüsinasyonlar ülkesinde yaşıyoruz.

goodbye lenin i mutlaka izleyeneniz olmuştur.
anneye hastalık sonrası ülkenin gidişatından haber vermek isteyen oğlunun binbir çeşit hikayelerle ve videolarla hala devrim öncesindeki yaşantının devam ettiğini anlatmaya çalışan bir filmdi. aslında bu mikro bir medya algısıydı.

aynı algıları kuzey kore örneğinde de görebilirsiniz, ya da şöyle diyebiliriz faşist liderlerin ülkesi hakkında tam olarak fikir sahibi olmaması için uyguladıkları "küçük" bir oyun.