bugün

ortamlarda, cemiyetlerde, arkadaşların aralarında konuştukları safsatalardan birisidir. tamamen psikolojik bir yanılgıdır. biraz da genetiğimizde hali hazırda yer etmiş şaman ritüellerinden doğma kapılmalardır bunlar.

şimdi, falcının birinin namı duyulur ve denir ki: "o falcı felaket biliyor her şeyi. 3 kere gittim, üçünde de de her şeyi harfi harfine bildi ve dondum kaldım. ayarlayayayım sen de git."

birincisi; ulan falcının sana söyledikleri klişeler zaten, "yakın zamanda bir kalabalığa karışacaksın", "bir kaç güne kadar hayırlı bir haber alacaksın" , "tez zamanda bir kısmetin çıkacak" gibi, falcı dese de, demese de olabilme ihtimali çok yüksek hadiseler bunlar.

işin püf noktası da şudur psikolojik bağlamda; falcı bu yorumları 1000 kişiye yapar ve genellemelerin de etkisiyle bir 20 kişiye moda mod tutturur diyelim, olmaması mümkün değil zaten, eşşek değil herhalde o kadar da standart sapmadan dahi olsa bozuk saat minvalinde doğruyu göstersin günde iki kere, o kadar da olur; bu falcının o detay vererek şans eseri bildiği kişiler, bu falcının öyle bir reklamını yaparlar ki, "abi adam, abimin işe gireceğini söyledi" gibisinden daha detay içeren atmasyonlar mesela; öyle bir yayılır ki bunlar, herkes de inanır ve ben de gideyim der ama o 1000 kişiden geriye kalan 980 kişi, "çok şerefsiz bir adam, hiç bir şey bilemedi abi" demez. gerek de duymaz zaten demeye ve falcının namı böylelikle korunmuş olur. işin ilginç yanı, ülkemizde özellikle böyle abartmalara, doğru bilmese de harfiyen bilmiş gibi göstermeye düşkünlük de nedense hayalciliğe öykündüğümüzden diyelim, had safhadadır.

hoş siz yine de fala inanmayın ama falsız da kalmayın ey sözlük.