bugün

temiz enerjidir nükleer köür gibi havayı kirletmez çok ekonomiktir yüksek verimlidir.saymakla bitmez türkiye kalkınsın istiyorsanız nükleere destek vermelisiniz.enerjide dışa bağımlılığımız azalmalı. kimseni gazına gelmeyelim dernekler nükleere karşı çıkarlar ama termik santrallere dedikleri bir şey yok neden acaba?
(bkz: ölümüne nükleer)
kötünün iyisidir. anadoluda kurulan onlarca hes(hidro elektrik santral) Türkiyeyi ne hale getirmiştir herkes bunu bilmektedir. yüzlerce hes yerine 1 tane nükleer santralle işi çözmek mantıklıdır. japonyada her gün deprem olurken adamlar kuruyorda biz ne diye bekliyoz. (bkz: içimizdeki irlandalılar)
ben bu olayı biraz uçak kazası ve otobüs kazasına benzetiyorum evet uçak düştüğünde herkes ölür orası kesin ama uçak senede bir kere düşer otobüs kazasında ise az sayıda insan ölür ama otobüs kazası her zaman olur.

sonuç olarak bugüne kadar nükleer enerjiden ne kadar zarar gördük uzun vadede heslerden yada termik santrallerden ne zarar gördük bunun araştırılması gerekiyor.

enerji günümüzün en büyük sıkıntısı artık doğal yaşamları mahvedip kurduğumuz hesler bu işi çözmüyor termis santrale yetişecek kömür kalmadı zonguldağı magmaya kadar kazdık insanoğlu artık yeni bir çözüm yolu bulmak zorundadır bu nükleer yada başka birşey ama yapmalıdır bunu.
(bkz: greenpeaceci ateist)
nükleer enerji "kömür gibi" havayı kirletmez ama herhangi bir sorunda ülkede kocaman bir delik açar. ülkeler nükleer santralden kurtulmaya bizimkiler ise nükleer santral kurmaya çalışıyorlar. azıcık, bir şeyler yiyin de beyniniz çalışsın neden mersin' e kurulmak isteniyor bu meret biraz düşünün lan!

ülkemizde deprem şekli uzak doğudaki' nden farklıdır. uzak doğuda deprem yatay hareket eder, bizim bu taraflarda ise deprem dikey hareket eder.* gelelim ikinci sebebe;
akdeniz' de petrol rezervlerinin bulunduğu bir gerçektir. sen sanıyor musun sadece bu rezervler güney akdeniz' de bulunuyor?

biraz düşünün lan demiyorum artık.
nükleere karşı çıkmak türkiyede doğanın korunmasına karşı çıkmaktır.türkiye'nin zenginleşmesine karşı çıkmaktır.
daha bir tersaneyi bir maden ocağını doğru dürüst işletemezken bir nükleer santrali işletmeye kalkılıyor ise karşı çıkılır bir durum olası bir felakette binlerce ölüme yol açabilir.
dünyanın risklerini abd'de three mile island, ukrayna'da çernobil ve son olarak japonya'da fukuşima'da yaşayarak gördüğü ve artık alternatif enerji kaynaklarına yönelerek, bu demode ve tehlikeli enerji türünü terkettiği günlerde, bizim gibi gelişmekte olan ülkelere nükleer santral yapmak için avucu kaşınan lobinin türkiye ayağındaki destekçilerin sloganıdır. hidroelektrik santraller çevresel doğaya zarar verir, ancak tüm ülkeyi binlerce yıl boyunca zehirleyerek yaşanmaz hale getirecek bir nükleer santral faciasını davet etmek akıllıca da değildir. üstelik yapılması planlanan santraller, yapan şirkete ait olacaktır. yakıt yönünden dışa bağımlıdırlar. bunların nükleer atıklarından nasıl kurtulanacağı da büyük bir soru işaretidir. bu santrallerin yapımı son derece pahalıdır. üstelik ecemiş fayının tam yanına santral yapmak gibi bir ahmaklık sözkonusudur. güneş, rüzgar, dalga ve doğalgaz enerji yatırımlarına yönelmemiz ve nükleer güç olmayı hayal etmenin dayanılmaz çekiciliğinden da kurtulmamız gerekir.

(bkz: fukuşima da meydana gelen nükleer sızıntı)
nükleer enerji günümüz sartlarinda kolaya, tembellige kacip (ki türk irkinin en nefret ettigim özelligidir) yabanci ülke sirketlerine ihaleyle dünya kadar para kazandiran ülkemiz icin gereksiz bir enerji kazanma sistemidir. yazin bile belli saatlerde günesi kapatan bulutlar olmasina ragmen almanya'da bile her 3 evden birinde solar enerji paneli var. bizim ülkemiz günes enerjisi bakimindan cennetten de ötedir. hele rüzgar enerjisi icin bicilmez kaftan. peki ülkemizde neden uygulaniyor ? bu sorunun cevabi biraz derinlerde gizlidir. öncelikle hes ihalesini elinde bulunduran bircok sirket böyle pratik enerji sistemlerine karsidir. cünkü bu tür enerji sistemlerine karsi kendilerinin bir islevi kalmaz. kisaca, enerji sektörü bir kac büyük sirketin elindedir ve bu büyük sirketler bu tarz alternatif, yenilenebilir, cevreye dost enerji kaynaklarini istemezler, engellemek icin elinden geleni yaparlar. eger ülkemiz (az önce anlattigim sistem yüzünden benim kanimca imkansiz) bu alternatif enerji kaynaklarina gecebilirse birakin enerjisini karsilamayi, enerji bile ihrac edebilir. nükleer enerji konusuna gelince, daha iki maden ocagini dogru dürüst idare edemeyen, heslerle ülkeyi mahfeden bir yönetimin nükleer enerjiyi tehlikesiz bir sekilde isletecegine kesinlikle inanmiyorum. fakat halkin cogu (entrylerden de görüldügü gibi) nükleer enerjinin ne oldugunu bilmeden desteklemektedir. fakat insanlarin en basta kaynaklarimizin ne oldugu bilmesi ve cevreye, ulkeye, halkimizin sagiligina hangisinin daha yararli oldugunu bilmesi lazimdir. nükleer enerjiden cikan bir atik 100 sene üzerinde isinlanmasini tamamlamaktadir ve bu süre boyunca sagliga ileri derecede zararlidir. nükleer enerji ile bugünü kurturabilirsin ama biraktigin atik torunlarina bile tehlikelidir. ayrica eski elektrik hatlari yüzünden yasanan %20 lik bir enerji kaybimiz vardir. bunu onarirsak bile enerji ihtiyacimizin 5 te 1 ini kapatmis oluruz ve bu miktar nükleerin verecegi enerjiden fazladir. son olarak nükleer enerji bir kac takim sirket icin ranttir. cennet ülkemiz enerji kaynagimiz yeterince vardir. son olarak, cok acil insanlarin bilincli olmasi ve biraz arastirip bilgilenmesi gereklidir.
dünya nükleer enerjiden kurtulmaya çalışa dursun bizim öküzler deprem, terör ve cahillik ülkesine santral kurmaya çalışsın.

yahu eş dost, hısım akraba, tanış dolacak bu santral' e.

uzman kadrolar yerine il teşkilatlarından taşeronları doluşturacaklar içine. bu kesin.

havaya uçunca bu santral görürüm sizi o vakit.

suçu kader kısmete, allaha havale edebilecek misiniz bakayım.

sen daha madencilerinin cesetlerine ulaşamazken..
(bkz: internete baktım nükleer santraller temiz)