bugün

geçen hafta şahit olduğum durum.

tutuculuğu ile bildiğim bir kız vardı sınıfta. o gün sabah yine her zamanki gibi oradaydık topluca. Saat 17.00 da nöbet başlıyordu. neyse, gün bitti tabi, ben yemeğe çıktım, ama çantamı aşağıda nöbet odasında unuttuğumu farkettim.

aşağı inip nöbet odasının kapısını açtığımda, bizim mutaassıp aile kızı, bir süredir okulda yan yana gördüğüm sevgilisiyle yiyişmekte. birden bire kapının gürültüsüyle ayrıldılar. Kızın yüzü kıpkırmızı, nasıl emiştiyse artık, kızarmış iyice. erkek ise bir garip, erkek kızdan daha tutucu. başını önüne eğdi. kızla konuşuyor gibi yaptı.

çantamı aldım, yiyişin yiyişin, ben bakmıyorum dedim ve çıktım.

muhtemelen o gece ikisi de nöbetçiydi. felekten bir gece çaldılar.

bu hikayeyi niye anlattım. Bu kız bugün perşembe günü tutacağım nöbeti kendisinin ptesi tutacağı nöbetle değiştirip değiştiremeyeceğimi sordu da.
boş gecen nöbet saatlerini değerlendirmeye çalışan insandır.
askerde asla rastlanmayacak bir durumdur.
nöbet deyince sadece askeriyeyi hatırlayıp, hastaneyi düşünmeyen insanlar da var.