bugün

doğrudur zira 93 harbinden bu yana balkanlarla birlikte belki de en çok göç alınan coğrafya kafkas coğrafyasıdır. lakin burda dikkat edilecek husus da kafkasların tam bir etnik mozaik olmasından dolayı gelenlerin de oldukça heterojen bir etnik yapıya sahip olmalarıdır.

çoğunlukla dağıstan ve kuzey kafkasyadan olmak üzere milyonlarca kafkas türkü(bir kısmı da azeri), çerkezler ve dağıstanlılarla beraber yüzbinlerce de çeçenler, osetler, abhazlar, avarlar ve bazı küçük kafkas toplulukları anadolu ve rumeliye akın etmiştir. lakin rumelideki iskanlar balkan savaşının başlamasıyla beraber başarısız olmuş ve rumelide yaşayan kafkas muhacirler de bu sefer anadoluya dönmek zorunda kalmışlardır.

kafkas göçmenleri(geneli) bugün belki de türkiye'nin her yerine dağılmış olan ender topluluklardandır. bugün balıkesir, çanakkaleden tutun, samsun'a, trabzon'a, gümüşhane'ye bayburt'a; antalya'dan, adana'dan, kayseri'den tutun, sivas'a, ağrı'ya, muş'a kadar çoğu yere yayılmışlardır.
kafkasyalıların tamamı kendini türk gibi görmekte ve türk kökenli olarak algılamakta. tamamının da türkiyeyi bölmek parçalamak kutuplara ayırmak gibi bir derdi hiç mi hiç yok. aksine türkiyeye gelecek her hareketi kendilerine gelmiş sayarlar.

çeçenler mi bu ülkeye zarar verecek? abhazlar mı? çerkezler mi?

kürtlerin türkiye konusundaki düşüncelerini biliyoruz, tek tek saymama gerek yok herhalde.