bugün

stalin'in mezarında beni stalin yarattı diyen komünist bir şair.
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya
çıldırasıya...
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
yüzde hudutsuz kere yüz...
Kadın erkeğe dedi ki:
-Baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
Şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana..
Ve ben artık
biliyorum:
Toprağın -
yüzü güneşli bir ana gibi -
en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..
Fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olan parmaklarına
başımı kurtarmam kabil
değil!
Sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak..
Sen
yürümelisin,
beni bırakarak...
Kadın sustu.
SARILDILAR
Bir kitap düştü yere...
Kapandı bir pencere...
AYRILDILAR...

Bir ayrılığı, bir aşkı böylesine güzel anlatabilen; memleket sevdalısı, büyük üstad -ki bana göre tek üstad nazım hikmettir-

Mükemmel insan, şair...
Bulut mu Olsam
Denizin üstünde ala bulut
yüzünde gümüş gemi
içinde sarı balık
dibinde mavi yosun
kıyıda bir çıplak adam
durmuş düşünür.

Bulut mu olsam,
gemi mi yoksa?
Balık mı olsam,
yosun mu yoksa?..
Ne o, ne o, ne o.
Deniz olunmalı, oğlum,
bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla. (En sevdiğim şiiridir.)
Solcu, komünist bir şairdir. Genellikle necip fazıl kısakurek ile kıyaslanır. Türk saırının en önde gelen ısımlerındendır.
eğilsin ayyıldızlı hilalin,
ihtilalin kızıl bayrağı önünde.

edit: komunist arkadaşların zoruna gitmiş. nazım budur.

vera ile evlenirken vera'nın kocası tamam onunla evlen lakin haftada bir de bana gelecek kabul mü? demiştir o da "kabul" etmiştir.
Birden çok kadına aşık olan, sürekli aşk acısı çeken, bir kaçına şiirler yazan sanatçımız. Kalemi düzgün yazar.
içimde mis kokulu kızıl bir gül gibi duruyor zaman.
Ama bugün cumaymış, yarın cumartesiymiş,
çoğum gitmiş de azım kalmış, umurumda değil..

Nazım Hikmet Ran
Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi ta içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.

Maziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim
Kalbimde kalbine yok bile kinim
Bence artık sen de herkes gibisin...
Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa...
Küsmek nedir bilir misin?
Küsmek dürüstlüktür.
Çocukçadır ve ondan dolayı saftır,
Yalansızdır.
Küsmek "seni seviyorum"dur,
Vazgeçememektir.
Beni anlatır küsmek.
"Kızdım ama hala buradayım"dır, "gitmiyordum"dur, "gidemiyorum"dur.
Küsmek nazlanmaktır, yakın bulmaktır, "benim için değerlisin"dir.
Küsmek, "Sevdiğini söyle!"demektir, "Hadi anla!"demektir.
Küsmek umuttur, acabaları bitirmektir, emin olmaktır.

Yani, diyeceğim o ki:
Ben sana küstüm!
Çakma Atatürkçülerin yani kemalistiz diye geçinenlerin hastası olduğu moskof uşağı gavattır Şiirin de Atatürke hakaret etmiştir ancak bizim laik atatürkçü geçinen gerizekalılar bunu görmeyecek kadar salaktır.
özel hayatında daldan dala atlayan şairdir. adam hapishanede bile yeni birini bulmuş bu nasıl karizma lan.
Ve benim birdenbire yüzünü değil ,gözünü değil senin sesini göresim geldi.
hayatı eşek silker gibi yaşayacaksın:
geleni gideni kontrol ederek,
gizlince gelip giderek.
çağından bir adım önde olan veya yalnış çağ da yaşayan türk fikir adamı.
Ne hazindir ki bir devrin fikirlerine ders düşerek özgürlük uğruna komünizm yollarında yürüyüp şu an ki yattığı topraklarda nefes almıştır yıllarca. Bi rusya olmamamıstir fikir hürriyeti bakımından türkiye. Sonra neden dünya klasikleri rusya da yaşayan halklarda ve onun yaşantılarından oluşur diye düşünürüz. Yani bir rus eserini okuyun. Okuyun da anne karenina yi değil tabi ki de. Zaten ömrünüz yetmez onu okumaya.
Hacı murat adlı eseri okuyun be. Aklıma gelmişken söyleyeyim dedim.
Türkiye kurulalı adalet i sadece cümlelerdeki satır aralarında geçen kelime olarak bildi.
Ne güzel demiş nazım: "türkiye de adalet aramak kerhanede bakire aramaya benzer".
öyle bir sevmiştir ki, hepimize sevmeyi özendirmiştir.
Görüşlerimiz farklı olsa da sevdiğim ve değer verdiğim eski şair.
Nasıl öfkelenmem düşündükçe memleketimi? Çırpınıyor ayakları altında bir avuç hergelenin.. Nazım Hikmet Ran

tam da günümüze uygun..
Birgün bensizlik çalar kapını. Benli dünleri düşünür, avunursun. Sanma ki yalanlar içinde, ben gibi bir doğru bulursun.

Nazım hikmet ran.
Rakım bitti saki gitti Nazım hoca söyle şimdi sen asıl olan benlik midir yoksa kimlik mi aramak.
şair burada dikdatörün baskısından söz ediyor.
zeka geriliği olan yazarları bize göstermiş ustadır. sen daha okuduğunu anlayamıyorsun lan koniçiva bir de siyaset yapacakmış bak hele bak.
Mavi gözlü minik bacaklı koskocaman bir dev.
Şiire yeni yepyeni bir soluk getiren türk şairi.
"hayatı ıskalama lüksün yok senin" demiş.
tam tamına bana demiş.

bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yanlızsan, için rahat olsun. giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. hani ağzınla kuş tutsan,"bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla karşılaşabilirsin.iki ucu keskin bıçaktır bu işin sonu. yaptıklarınla değil yapamadıklarınla yargılanırsın her zaman. bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. iyi halin cezanda indirim sağlamaz. sen," ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecktir. ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır.
üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın. özledin, kızdın, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün şiirler yazdın."peki o ne yaptı?" deme. herkes kendinden sorumludur aşkta. sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? senin hayatı ıskalama lüksün yok. onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "acılara tutunarak" yaşamayı öğreneli çok oldu. hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü birşey değil. sen mutluluğu hiç bir zaman bağlamadın ki...epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor. kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? kentin hiç girmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana. uzun zamandır görmediğin arkadaşlarınla görüşeceksin yine. yine onun için bıraktığın tüm güzelliklere geri döneceksin.sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir.yürek sesi ne bilmeyenler , ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yaşadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. elbet bitecek güneşe hasret günler. elbet değerini bilecek, verdiğin değeri hakedecek biri çıkacak karşına.ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini... sen de bulacaksın seni gerççekten seveni...
seni düşünmek güzel şey,ümitli şey
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey..
Fakat artık ümit yetmiyor bana
Ben artık şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum. -(ne de güzel yazmış)