bugün

akparti hükümetinin, toplumda gerginlik çıkarak sinir ucu sorunlara çözüm üretmedeki inanılmaz kudreti ile tekrar türk vatandaşlıgı vermesidir. ama gel gelelim nazım ı komünist çevre unutmuştur çünkü nazım ı vatandaşlıga düşman oldukları ve kendilerini ergenekon ile tasfiye eden bir hükümet bu işi yapmıştır, bir nevi nazım, hükümetle işbirligi yapmış gibidir ve bu onun gibi bir komüniste yakışmamaktadır, nazım öyle bir insandır ki, içinde bir milyon kırım türkününde oldugu 6 milyon insanın katili o diktatör öldügünde devlet radyosundan ardından güzellemeler düzmüş ve agıtlar yakmıştır, şimdi bu halemi düşecekti bir (sözüm ona) islamcı parti mi onu tekrar vatandaşlıga kabul edecekti, en iyisi bu olayı unutmak ve unutturmaktı, nazım kimdi daha dün vatandaşlıktan çıkarıldıgında o zamanın cumhuriyeti resmini yayınlamamışmıydı nazım ın, yüzüne tükürün diye bir tam sayfa basmamış mıydı, ahanda yine basarlardı yüzüne tükürün bu adamı islamcılar ülkesine kavusturdu diye.
(bkz: vatamdaşlık)
(bkz: vatandaşlık)
Polonya vatandaşlığında bir nevi hüküm süren Nazım Hikmet Ran yurda dönüyor. Bunu duyduğumda gözlerimin dolmasıyla içimdeki ateşin yerinin nasıl acıdığını sizlere anlatmama gerek yoktur herhalde.
Bir zamanlar Moskova’ya gitmiş ve Türk vatandaşlığından çıkarılmış olan nazım şimdilerde vatandaşlığa geri çağırılıyor. Çağırılıyor da hangi sesle, hangi seslenişle.
Eserleri ve düşünceleri yüzünden 11 davadan yargılanan ve senelerce Türkiye de hapis yatan bir adama geri dön diyorlar.
20 yy’ın ilk yarısında yaşamış ve dünyanın en büyük şairleri arasına ismini yazdırmış olan şairimize geç kalmış bir hürriyeti teklif ediyorlar. Gel gör ki geç kalınmış…
Düşüncenin suç olmadığı bir dünya vatandaşıydı o. Gerisi (…)
çok geç kalınmadı mı ? sorusunu akıla getirmektedir.
9 ocak 2009 tarihli bakanlar kurulu kararıyla akp hükümeti tarafından gerçekleştirilmiş haince bir davranıştır. tamamen liberal sol kesime şirin görünmek ve 2009 yerel seçimlerinde oy kazanmak adına yapılmış bir harekettir.

o dönemde oldukça ses getirmişti bu hareket. her ne kadar bir şey ifade etmese de yanlış bir uygulamadır. nazım hikmet başka bir devletle(sovyetler birliği) işbirliği içerisine girip türkiye cumhuriyeti devleti'ne alehtar fikir ve eylemlerde bulunmuş. sovyet emperyal yayılma ideolojisi olan komünizm düşüncesini savunan bir kişidir. bunu siyasi bir harekete dönüştürüp eylemlerle kamu düzenini bozup, devlet istikrarını yok etme girişiminde bulunmuştur. 1951 yılında adnan menderes hükümeti tArafından vatandaşlıktan çıkarılmıştır. çok da doğru bir uygulamadır.

bu adamı tekrar vatandaşlığa almak oy alma amacı güdülerek yapılan salakça bir hareketten başka bir şey değildir.

bu ülkede arap emperyal yayılma ideolojisi olan şeriat ve siyasal islamı savunamayacağınız gibi komünizmi de savunamazsınız.