bugün

yurdumun dört bir yanında sağlanabilse eğitim-öğretim kalitesini yükseltecek derecedeki usluluk.
öğretmenin '' bana bakın sakın beni mahcup edecek bişey yapmayın yoksa karışmam'' emrinin yarattığı suskunluktur. müfettiş sınıfa teşrif ettikten sonra klasikleşen soruları ve örnek öğrenci tiplemeleridir.
hocaların en mükemmel oldukları andır.müffetiş geldiği andan itibaren o hoca tanınmaz hale gelir , ve sınıf o şaşkınlık içerisinde sessizce ourup derse konsantire olur ,öğrenciler birazda tırsarak dinlerler dersi -"ya muffetiş bana bi soru sorarsa ne bok yicem ben " gibi soruları kendi kendilerine sormaya başlarlar ,fakat müffetiş sınıfı terk ettiği andan itibaren öğrenciler hala o şaşkınlıkla dersi dinlerler öğretmen bozuntuya vermeden dersi anlatmaya devam eder..
zeki öğretmenler tarafından üstüne bilgi sosu dökülen usluluktur.
öğretmenimiz, müfettiş gelmden önce sıkı sıkı tembihler:
"Bir soru sorduğum zaman, bilen bilmeyen herkes parmağını kaldırsın.
Bilenler sağ elini bilmeyenler sol."
müfettiş gelir gider ve sınıfı dört dörtlük bulur.
geçici usluluktur.
öğretmenin müfettişin hizmetlisi gibi davranması sonucu sınıfta oluşan hazda bu duruma yardımcı olmaktadır.
bazen şaşırtan usluluktur. anlatayım.

okulun en kötü sınıfı, en kötü diyorum çünkü diğer sınıfların en tembel ve yaramaz öğrencileri gelmiş bu sınıfa yerleştirilmiş. öğrenciler de biliyor bunu, hallerinden memnunlar. hatta bunu kullanıyorlar.
genelde müfettişler bile bu seçilmiş(!) sınıfa uğramazken o gün uğrayacağı tuttu bu müfettişin. daha önceden başka bir okulda tanışmıştık ve beni "reşat nuri'nin çalıkuşu"na benzetmişti.
geldi, arkaya oturdu.
sınıfta bir sükunet. neyse dedim, başlayalım. sınıfın en berbatları o gün ödevlerini yapmış parmak kaldırıyorlar. kızarıyorum bozarıyorum, bilerek mi yapıyorlar, diye kızıyorum. ama söz hakkı vermek zorunda olduğum için söz hakkı veriyorum ve soruları biliyorlar, yapıyorlar.yüzümdeki şaşkınlığı eminim arkadan fark ediyor müfettiş ama elindeki deftere not tutuyor.
sonra müfettiş izin isteyip öğretmenler odasında gidiyor, teneffüste ben de gidiyorum.
"sana geçen yıl çalıkuşu derken haklıymışım. tebrikler, bu sınıfı adam etmişsin, geçen yıl böyle değildi bu sınıf" diyor.
ben de içimden "dün de böyle değildi bu sınıf" diyorum müfettiş beye tebessüm ederek.*