bugün

çok şanslı olan insanlara söylenmek üzere literatürümüze yerleşmekte olan deyimdir.
beşiktaş'ı 6 cılıktan almış şampiyon yapmak üzere, iki ezeli rakibine 10 puan fark atmış ve bütün bunlar şansla olmuş.
ya matematik bilmiyorsunuz ya da temiz bir sopa yememişsiniz. hoş biriniz kupada diğeriniz derbide yediniz sopayı ama sopa arsızlığı böyle birşey olsa gerek.
Galatasaray'ın, fenerbahçe'nin kötü bir sezon geçirmesi ile birlikte ön plana çıkmış beşiktaş şansıdır. Gs ve fb'nin normal bir sezon geçiriyor olduğunu düşünseydik eğer beşiktaş'ın o konumda olmayacağını herkes biliyor.
mustafa denizli tipi kumar oynamak şeklinde isimlendirilmesi gereken şanstır.

mustafa denizli şansını kendisi yaratan adamdır.

hemen her maç eleştiri konularımdandır mustafa denizli'nin bu kumarı. zira, mustafa denizli fenerbahçe ile olan kupa maçı haricinde hiçbir maçta ideal daha doğrusu olması gereken 11 ile çıkmamıştır maça.

şöyle bir felsefesi var "ben ne kadar kötü bir kadro ile de maç kazanabiliyorum?" olayını denemekte kendisi.

sivok'u ön liberoya çekme denemeleri, gökhan zan'ı oynatmak için takım kurgusunu bozması, erkan zengin'i lak diye ilk 11'e sürmesi vesair. kaybettiği ve berabere kaldığı maçların çoğunda da 2. yarılarda iyi oynamıştır, çok maçı da 2. yarıda almıştır beşiktaş neden? çünkü mustafa denizli ikinci yarının başlama düdüğünden önce ilk 11'de oynatması gereken adamları mutlaka oyuna sokup, oyunun çevrilmesini sağlıyor da ondan.

yani kadroyu bozup, tekrar kadroya dönüyor. ondan sonra da adı "şans" oluyor. ikinci yarının ilk 10 dakikası içerisinde bu ligde kaç teknik adam değişiklik yapmıştır bu sezon? mustafa denizli çoğu maçta 46. dakikada 2 değişiklik birden yapmıştır.

velhasıl dedik ya, şanstan ziyade kumardır mustafa denizli'ninki.

1 değil, 2 değil! önündeki 5 takımı geçiyorsun, ezeli rakibine kupa hasretinde bir çentik daha attırıyorsun şans mı?
Oldukça fazladır. Yenileceklerdi bu herifin balıyla berabere bitti. Evet.