bugün

Her bayanın anlam veremediği, nasıl ki türbana saygısızlık veya baskı yapılmıyorsa buna da aynı saygıyla yaklaşamayan insanların yaptığı baskıdır.

iş ortamım, gittiğim ortamlardan dolayı arada bir mini etek giyerim o ortam onu gerektirdiği için. lakin; geçen günlerde mini eteği yine siyah çorapla giydiğim halde ve o gün önemli bir toplantıya yetişeceğim bir sırada iki kapalı kadın yanımdan geçerken hatta geçmeden önce belli ederek cıx cıx cıx deyip dedikodumu yaptılar.

Ki; benim annem de kapalıdır ama bir genç kızın, bekar bir kadının böyle giyinmesi hoşuna gider.

el bakana kadar giyin, hazır kocan yokken giy, gez, dolaş kızım der.
akrabalarım da kapalıdır ama kızlarının çoğu açıktır. evlenenlerin yarısı kapanmış yarısı o şekilde hayatına devam etmiştir.

peki uygulanan bu toplumsal baskı acaba neden kaynaklanıyor?
yıllar önce savunduğum tez şimdi gerçekleşiyor işte.
toplumsal baskı ile insanlar yavaş yavaş aman bakmasınlar, aman bir şey denmesin diye biraz daha kapalı giyinebilir.
madem demokratik bir ülke de yaşıyoruz. madem türbanı da savunuyoruz. öyleyse herkes buna bir çare bulmalıdır. önce kendisine sonra kendi hayatına bakarak insanların hayatlarına öylece yorum yapmamalıdır.

herkes kendi işine bakmalı, kimse kimsenin giyim tarzı ile yargılamamalıdır.
eğer ben o gün pantolon giyseydim, uzun elbiselerimi giyseydim bu sefer daha mı hoşlarına gidecektim?
ekmeğimi sen mi veriyorsun kardeşim?

Kendi bahçesinde dal olamayanın biri Girmiş bahçeme ağaçlık taslıyor. en makul cümle olsa gerek.