bugün

biri sağın, öbürü de solun en uç kesimi gibi dursalar da 70'lı yıllarda her ikisi de gecekondu ve varoş muhitlerine ağırlık vererek tarihlerinde ilk defa mecliste varlık gösterebilmişlerdir.

ikisinin de savunduğu temel nokta sosyal adalet, sosyal devlet ve kapitalist ekonomi karşıtlığıdır. biri bunun adına adil düzen derken öbürü buna sosyalizm demiştir.

aslında hem msp hem de tip bu başarısını bir nevi o yıllardaki baraj sisteminin etkisinin azaltılmasında borçludur. çünkü bu sayede % 3 oy alan partiler bile meclise girmiş, islamcı partisinden sosyalist partisine dek çok geniş çerçevede bir temsiliyet sağlanabilmiştir.

işte bu nedenlerle 1961 anayasası en demokratik anayasadır diyoruz. çünkü 1982 ile bu tam ters bir şekilde işlemiş, barajın %10'a yükseltilmesiyle halk sistemin maymunu olmuş 3-4 partiye endekslenmiştir. bu nedenle darbelerden en çok zarar gören de sanıldığının aksine sağ değil sol olmuştur türkiyede. çünkü o tarihten sonra ilginç bir şekilde tip tasfiye olmuşken onlarla aynı metodu izleyerek varoşlarda ağırlığını arttıran msp(refah) tasfiye olmamış aksine varoşlardaki mağduriyet boşluğunu doldurmuştur.