bugün

Öncelikle gerçekçi tahlil metodundan yararlanarak "milli irade'" kavramının sosyolojik açıdan neyi ifade ettiğini saptamaya çalışalım. Seçimlerden sonra milli iradenin belirdiğinden söz edildiği zaman aslında kastedilen şey nedir? Her şeyden önce şunu sormak gerekir: Milletin iradesi olabilir mi? Millet, bilindiği gibi, geçmiş ve gelecekteki kuşakları içine alan soyut bir varlık, manevi bir kavramdır. irade ise, ancak akıl ve sinir sistemine sahip kişilerde bulunur. Fizik varlığı olmayan, yalnız halen yaşamakta olanları değil, fakat ölmüş kişileri ve henüz doğmamış çocukları da kapsayan soyut bir kavramın "iradesi" diye bir şeyden söz edilemeyeceği aşikardır. Bu bakımdan "milli irade" tamamen anlamsız bir deyim, sosyal gerçeklikle hiç ilgisi bulunmayan bir yapıntı, bir fiksiyondur.

Milletin iradesi olamayacağına göre, bir seçim veya halk oylaması sonunda ortaya çıkan şey, onun bugün yaşamakta olan bölümünü oluşturan "halk"ın iradesidir, denilebilir mi? "Halkın iradesi" saha somut bir deyim olmakla beraber gene de realiteye uymaz. Çünkü halk topluluğunu meydana getiren kişilerin oybirliğine yakın bir noktada birleştikleri farz edilse dahi, neticede ortaya çıkan, kişisel iradelerin bir toplamından başka bir şey değildir. Bu kişisel iradelerin toplamı dışında ve üstünde "kollektif" bir iradenin olduğu ileri sürülemez. Kaldı ki, burada teknik bakımdan "halk" sözünün kullanılması da doğru sayılmaz. Zira "halk" vatandaş kitlesinin tümünü ifade eder: Bu kitleye çocuklar ve kısıtlılar dahil olduğu gibi, medeni rüşte eriştiği halde seçmen yaşına gelmediği için oy kullanamayan oldukça geniş bir kitle de dahil olabilir. Şu halde seçimlerde fiilen iradesini açıklayan halk değildir, sadece "seçmen" niteliğine sahip olan vatandaşlardır. Nihayet bütün seçmen vatandaşların da sandık başına gitmediklerini ve bazen hayli yüksek oranda bir grubun şu veya bu nedenle oy kullanmadıklarını da unutmamak gerekir.

Son tahlilde seçimler sonunda beliren ne milli irade, ne genel irade, ne de halk iradesidir; sadece seçimlerde oy kullanmış olan seçmen çoğunluğun siyasal tercihidir. Kabuk etmek gerekir ki, "milli irade" ile "seçmen çoğunluğunun siyasal tercihi" arasında büyük bir uçurum vardır. Bu uçurum "milli irade" kelimesinin temelden yoksun olduğunu ve sadece metafizik bir kavrama, bir "efsane"ye dayandığını bize gösterir.
Ufak bir aneliz.