bugün

yeni kanun tasarısında planlanıyormuş.

aslında 50 bin az. şöyle 100.000 falan olması lazım.
yanında çalıştıracağı kişilere verilmek üzere ayrılmış 50 bin liradır.

yanında çalışacak kişilerin kriteri mi o da ne yok öyle bir şey. ne kadar amcaoğlu, dayı, yiğen, hısım, akraba, arkadaş varsa alırlar yanlarına artık.
burası türkiye ne yazıkk ki. vatandaş mezarda emekli olurken bunlar 2 yılda olur. teröristleride dahil. vatandaşın gencecik oğlu dağlarda şehit olurken bunların çocukları son model arabalarda vekil çocuğu ayrıcalığını yaşaya yaşaya gezerler. yine vatandaş 3 kuruşa geçinmeye çalışırken bunlar paraya doymaz. bizde vatan millet sakarya diye teselli edelim Türklüğümüzle gurur duyalım.
kimsenin pek umrunda olmayandır.
aslında olması gereken bir uygulama. zira ellerinde böyle bir bütçe olmaması onları haksız kazanç yoluna sürükleyecektir. Aklıma zamanın ötesinde ingiltre'de var olan bir uygulamayı getirdi. O dönemlerde hakimlere maaş verilmezmiş boş çeki defteri tahsis edilirmiş ve her ay hakim ihtiyacı olan kadar meblaayı bankadan çekmek adına çek yazarmış kendisine ki bunların limit sınırlaması da yokmuş Fakat kullananların hakim olmasından mütevvellit herkes ihtiyacı kadar yazarmış genelde. Yolsuzluğun önüne geçmek adına mantıklı bir adım olmasına rağmen birgün bir hakimin aklına gelmiş acaba gerçekten limit yokmu diye düşünürken çek defterine 2 milyon sterlin yazmış ve tahsil için devlet bankasına gitmiş. banka görevlisi şaşırmış ve o şaşkınlıkla adalet bakanlığını aramış. Adalet bakanına haber ulaşınca bakan sebep sormadan istenen parayı verin demiş. Para hazırlandıktan sonra hakimine teslim edilirken hakim bu paraya ihtiyacı olmadığını sadece bu parayı alıp alamayacağını denemek istediğini söyleyip parayı geri iade etmiş. Bir hafta sonra hakim görevinden alınmış. itiraz ederken de parayı almadığını söylemesine rağmen adalet bakanı para için değil ingiliz adalet sistemine güvenmeyip test ettiğiniz için görevden alındınız demiş. Gökten üç elma düşmüş mutlu mesut yaşamışlar.