bugün

türkiye cumhuriyeti devleti'nin, daha doğrusu iş başındaki hükümetinin yapmış olduğu şey.

toplam 138 ayrı kalem vergi çeşidi var ülkemizde.
138 evet, yüz otuz sekiz ayrı çeşit vergi.

gelir vergisinden bir başlıyor, kdv, stopaj, ötv diye devam ediyor.
şeker fiyat harcı, gübre deney ve analiz vergisi, akaryakıt fiyat istikrar payı, götürü ekonomik denge vergisi, tek başına alınabilen damga vergisi, ücretlerden alinacak e.d.v, tevkifattan alinan damga vergisi...gibi saçma sapan kalemlerle doldurulmuş vergi çeşitlerimiz var.

toplam 138 tane.
ha bu 2012 yılındaydı, aradan 5 sene geçti, 10-15 tane daha vergi kalemi eklenmiştir illa ki.

esasen türkiye cumhuriyeti'nde toplanan bu vergileri bütün dünya ülkeleri kıskanıyor.
bakın bu konuda almanya bizi hakikaten kıskanıyor.
çünkü bu kadar vergi kalemini alman halkına koymaya kalksalar, almanya'daki insanlar "nabıyonuz lan siz amına koduklarım" diyerek parlamentoyu başlarına yıkarlar.
ama bizde kimse ses çıkarmıyor bu duruma, bu yüzden alman devleti, "keşke bizim halkımız da böyle salak olsa da biz de bu kadar vergi toplasak" diye bizi kıskanıyor işte.

yani toplanan vergi korkunç boyutta.
en vahşi derebeyleri bile feodal çağda halkın gelirine bu kadar ortak olmuyorlardı.

şimdi bu toplanan vergiler ile bizim abad olmamız, uzaya falan çıkmamız lazım normalde.
bilimsel çalışmalar, arge araştırmalarımızı falan kıskanması lazım tüm dünyanın.

tabi ki, ya ne olacak? devlet topladığı vergiler ile kalkınmayı falan destekleyecek değil mi?

ama bizde durum tam tersi.
bizde toplanan vergiler siyasi iktidarlar tarafından dilencileştirilen topluma peşkeş çekiliyor.
buna da "sosyal devlet olmanın gereği" diyorlar.

oysa sosyal devlet vatandaşına balık vermez, balık tutmayı öğretir.

hadi kendi milletimize "sosyal yardım" adı altında veriyoruz.
peki ya diğerleri?

suriyeliler?
suriyelilere harcanan para şu an 50 milyar dolar.

bu parayla kaç fabrika kurulur, kaç okul yapılır, kaç hastane yapılırdı?
50 milyar doları şu ülke için harcasalar sokakta tek bir işsiz vatandaş kalmazdı.
ülkede tek bir yoksul aile kalmazdı.

ama devlet bu parayı bu ülkeye harcamak yerine ülkeye yük olacak 5 milyon suriyeliye harcadı.
ulan bu parayı gidip bir binanın kazan dairesinde yaksaydınız daha faydalı olurdu bu ülkeye, hiç olmazsa insanlar kışın ısınırdı...

filistinliler?
bunlara giden paranın haddi hesabı yok.
yıllardır sürekli filistin'e yardım goygoyu var.
en az suriyelilere giden para kadar para gitmiştir bunlara da.

somali, arakan, karakan... daha bir ton yer.

bizim paralarımızla, bizim vergilerimizle başka toplumlar destekleniyor, doyuruluyor.
peki biz aç kalsak bize bir allah kuruşu yardım eder mi kimse?
etmez...

yeter artık soyduğunuz, bizim paralarımızla başkalarını doyurup kendi cebinizden yardım yapıyormuş gibi hava attığınız.
garibanın, yoksulun, yetimin, fakirin, zenginin, işsizin, öğretmenin, emekçinin her kuruşu boğazınıza takılacak bir gün...
dünya bizi kıskanacaksa bu konuda kıskanabilir.
dünyada sikilmekten bu kadar zevk alan başka bir millet yoktur.
bunu yapanlar ilahi bir görevi var sanarlar. bizim mal halkımız da camiye gidip arapça sayıklayınca sonsuz hayat kazanacağım sanır ama koca bir millet delilik içinde yaşar. gidip de hocasına kızacağı yerde türban takamıyorum, mağdurum diye ağlaşır.
Ve yine tengir budun.
hüloooğ eğonomi çoh eyu vadam haimi adeyiz gafirler hülooğ göd gılıyız elgambudillağ hülooğ.
"eve lazım olan camiye haramdır..."

sokakta çürüyen gençlerimiz var bizim.
(bkz: 18 yıldır sokakta yatıyorum çürümeye başladım)

sokakta yatan gençlerimiz, işsiz insanlarımız varken, bizden topladığı 138 kalem vergiyi nerenize sokuyorsunuz?
kimlere yediriyorsunuz?

haram zıkkım olsun.