bugün
- aranızda medyum olan var mı11
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı125
- fenerbahçe taraftarı17
- jose mourinho12
- okan buruk10
- 21 eylül 2024 fenerbahçe'ye verilen penaltı10
- sari renkli seker9
- narin güran18
- fb gs'yi yensin götüme rakı şişesi sokarım8
- seks kasedinizi yaymakla tehdit edilse naparsınız9
- cumartesi gecesi fenerli yazarlar kucağa oturacak8
- eve çağıran erko22
- anın görüntüsü27
- b'u r c u24
- neden sürekli kabız oluyorum17
- ya tarkan da ölürse10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı11
- sözlük erkeklerinin arabaları9
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- metin arolat31
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri10
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın9
- bel çevreniz kaç cm12
- bimde çalışanda akıl var mı13
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- siber güvenlik başkanlığı9
- sudekiray12
- sağ yan ağrıması8
- menuet13
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
- bursa da başı açık öğretmen istmeyen okul müdürü19
- geçmiş olsun menuet13
- arkadaşlar beni neden insta'dan takip etmiyorsunuz12
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- notaların cinsel ilişkiye girmesi10
- derbi sonrası mourinho'nun istifaya davet edilmesi11
- zafer partisi8
- uludağ sözlük discord grubu12
- sahilde eğlenen suriyeli genç erkek kardeşlerimiz14
- sözlükte tek destekçimin true olması8
- kuresel ikinma'nın ne biçim yetkili olması11
- çekrekliğe bi vursak yüzde 75i boşa gider10
- türk sevmeyip afgan ve suriyeli seven yazarlar17
- kuresel ikinma'ya yetkili diyen zavallılar10
- gocu silik yesin kampanyası15
- doritoslu çiğ köfte16
--alıntı--
dostlarım, tanıdıklarım, tanımadıklarım yaşamın her anında uyumsuz, asi, solcu, erkek olmamak, kadın olmamak, eşcinsel olmak, gebe olmak, içki içmek, akademisyenlere kafa tutmak, fikir beyan etmek, hastalık taşımak, tiyatro koymak, şenlik yapmak, polise mukavemet etmek, ögbye kimlik göstermemek, türklük dışında başka bir etnik kimliğe ait olmak, şarkı söylemek, sigara içmek, sevgili olmak gibi saçma sapan yüzlerce suçtan ya süreli ya süresiz(?) okuldan uzaklaştırılıyor, atılıyor, her gün kapitalizmin ve iktidarların tacizine, tecavüzüne, gözetimine, kontrolüne maruz kalıyoruz ve disipline ediliyoruz.
ben, meçhul öğrenci tanımlamasının içini dolduran ve tüm koşullarını yaşayan; üniversite yönetimlerince potansiyel suçlu olarak tanımlanıp okulundan izole edilen, hiçleştirilen ve öğrenim hakkı yaklaşık 6 yıl süreyle elinden alınan, muğla üniversitesinde okurken polis ve faşistlerin işbirliğiyle katledilen, kampüslerde cinsel tacize ve tecavüze uğrayan, sınavlara çalışmaktan ve derslere girip çıkmaktan gökyüzüne bakması, koşması, arzuları unutturulup 18inde ölüp 70inde gömülen, 19 yaşında çocuğunu düşüren, harç parasını ödemek için çalışırken trafik kazasına kurban edilen, meçhule itilmiş biri olarak yazıyorum bu mektubu.
girişte kısaca ifade ettiğim durum; üniversite öğrenim hayatıma başladığım günlerden itibaren devlet dersinden kalmış olmanın bedelini cezalandırılarak ödüyorum. bu bedel, hukuk sisteminin işlerliğini, demokrasinin ileri adımlarını dillendirenlerin, özgürlüklerine ve insana dair başka bütün değerlere sahip çıkanlardan duyulan korkuyu açıklamaya yeterlidir sanırım. vaziyetin vahametine karşın, bu olayı münferit diye nitelendirenler, nefret ve ikiyüzlülüklerinin bütün çıplaklığına rağmen, tek bir kelimeyle, vicdanlarından kurtulmanın en eski ve en kestirme yolunu kullananlardandırlar.
evet, yalnız değilim; odtüde, itüde, ankara üniversitesinde, dicle üniversitesinde, van yüzüncü yıl üniversitesinde, muğla üniversitesinde soruşturularak, uzaklaştırılarak, katledilerek, cinsel taciz ve tecavüze uğrayarak, gözetlenerek, kontrol ve disipline edilerek, standart hale getirilmiş sayısal bir değer olarak iyi ve uslu bir öğrenci haline getirilerek, ruhlarımız, arzularımız, zihinlerimiz ve bedenlerimiz okul, medya, şirket ve idollerin güzellik, arzu ve hakikat anlayışıyla ve teknokent değerleriyle eğitilip biçimlendirilenlerin ve bunlara direnerek öğrenim hayatına devam edemeyenlerin bir örneğiyim
benimle beraber üniversitelerde yüzlerce hatta binlerce öğrenci, insanca bir yaşam adına savundukları değerlerden ötürü, üniversite engizisyonuna uğruyor. bazı okullarda milli duyguları güçlü, vatanını ve projelerden gelen paraları seven okul idarecileri kolaylıkla kendilerine durumdan vazife çıkarabiliyor ve üniversiteleri, yaşam alanlarımızı birer ceza infaz, kontrol ve disiplin ya da tüketim merkezleriyle, kültür ve sanat aktiviteleriyle, ağaçlı nezih kampüsleriyle özgürlük kurumuna dönüştürüyorlar. tacizci ögblerin, kampüsü kışlaya çeviren polislerin, öğrencilere asalak muamelesi yapan akademisyenlerin ve kariyer günlerinde güzel bir gelecek vaat eden şirketlerin gözünde birer meçhulden öteye geçemeyen bizler, karşı çıkıp reddettiğimizde, sorgulayıp birey olduğumuzu hatırlattığımızda ya tehdit ediliyor ya saldırıya uğruyor ya da uzaklaştırma marifetiyle ortadan kaldırılanlar oluyoruz
tüm bu zorbalıklara ve dayatılan ölü yaşam kurgusuna karşı başkaldırmak için 28 aralık salı günü saat 12.30da odtüde fizik önünde toplanıyoruz.
meçhul öğrenci
--alıntı--
.
http://www.ahaligazetesi.org/
dostlarım, tanıdıklarım, tanımadıklarım yaşamın her anında uyumsuz, asi, solcu, erkek olmamak, kadın olmamak, eşcinsel olmak, gebe olmak, içki içmek, akademisyenlere kafa tutmak, fikir beyan etmek, hastalık taşımak, tiyatro koymak, şenlik yapmak, polise mukavemet etmek, ögbye kimlik göstermemek, türklük dışında başka bir etnik kimliğe ait olmak, şarkı söylemek, sigara içmek, sevgili olmak gibi saçma sapan yüzlerce suçtan ya süreli ya süresiz(?) okuldan uzaklaştırılıyor, atılıyor, her gün kapitalizmin ve iktidarların tacizine, tecavüzüne, gözetimine, kontrolüne maruz kalıyoruz ve disipline ediliyoruz.
ben, meçhul öğrenci tanımlamasının içini dolduran ve tüm koşullarını yaşayan; üniversite yönetimlerince potansiyel suçlu olarak tanımlanıp okulundan izole edilen, hiçleştirilen ve öğrenim hakkı yaklaşık 6 yıl süreyle elinden alınan, muğla üniversitesinde okurken polis ve faşistlerin işbirliğiyle katledilen, kampüslerde cinsel tacize ve tecavüze uğrayan, sınavlara çalışmaktan ve derslere girip çıkmaktan gökyüzüne bakması, koşması, arzuları unutturulup 18inde ölüp 70inde gömülen, 19 yaşında çocuğunu düşüren, harç parasını ödemek için çalışırken trafik kazasına kurban edilen, meçhule itilmiş biri olarak yazıyorum bu mektubu.
girişte kısaca ifade ettiğim durum; üniversite öğrenim hayatıma başladığım günlerden itibaren devlet dersinden kalmış olmanın bedelini cezalandırılarak ödüyorum. bu bedel, hukuk sisteminin işlerliğini, demokrasinin ileri adımlarını dillendirenlerin, özgürlüklerine ve insana dair başka bütün değerlere sahip çıkanlardan duyulan korkuyu açıklamaya yeterlidir sanırım. vaziyetin vahametine karşın, bu olayı münferit diye nitelendirenler, nefret ve ikiyüzlülüklerinin bütün çıplaklığına rağmen, tek bir kelimeyle, vicdanlarından kurtulmanın en eski ve en kestirme yolunu kullananlardandırlar.
evet, yalnız değilim; odtüde, itüde, ankara üniversitesinde, dicle üniversitesinde, van yüzüncü yıl üniversitesinde, muğla üniversitesinde soruşturularak, uzaklaştırılarak, katledilerek, cinsel taciz ve tecavüze uğrayarak, gözetlenerek, kontrol ve disipline edilerek, standart hale getirilmiş sayısal bir değer olarak iyi ve uslu bir öğrenci haline getirilerek, ruhlarımız, arzularımız, zihinlerimiz ve bedenlerimiz okul, medya, şirket ve idollerin güzellik, arzu ve hakikat anlayışıyla ve teknokent değerleriyle eğitilip biçimlendirilenlerin ve bunlara direnerek öğrenim hayatına devam edemeyenlerin bir örneğiyim
benimle beraber üniversitelerde yüzlerce hatta binlerce öğrenci, insanca bir yaşam adına savundukları değerlerden ötürü, üniversite engizisyonuna uğruyor. bazı okullarda milli duyguları güçlü, vatanını ve projelerden gelen paraları seven okul idarecileri kolaylıkla kendilerine durumdan vazife çıkarabiliyor ve üniversiteleri, yaşam alanlarımızı birer ceza infaz, kontrol ve disiplin ya da tüketim merkezleriyle, kültür ve sanat aktiviteleriyle, ağaçlı nezih kampüsleriyle özgürlük kurumuna dönüştürüyorlar. tacizci ögblerin, kampüsü kışlaya çeviren polislerin, öğrencilere asalak muamelesi yapan akademisyenlerin ve kariyer günlerinde güzel bir gelecek vaat eden şirketlerin gözünde birer meçhulden öteye geçemeyen bizler, karşı çıkıp reddettiğimizde, sorgulayıp birey olduğumuzu hatırlattığımızda ya tehdit ediliyor ya saldırıya uğruyor ya da uzaklaştırma marifetiyle ortadan kaldırılanlar oluyoruz
tüm bu zorbalıklara ve dayatılan ölü yaşam kurgusuna karşı başkaldırmak için 28 aralık salı günü saat 12.30da odtüde fizik önünde toplanıyoruz.
meçhul öğrenci
--alıntı--
.
http://www.ahaligazetesi.org/
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar