bugün

Önce şunu belirtmek lazım ki mevcut Amerikan hükümeti de Kürdistan Bölgesel Yönetim'i de PKK'nın varlığından artık iyice rahatsız olmaya başladı, sebebi Ortadoğu'da sürekli değişen dengeler ve kayganlaşan diplomasi.Türkiye ve Kürdistan Bölgesel yönetimi bölgede giderek yalnızlaşmaya başladı.Bunun en mühim sebebi , iran'ın başarılı Şii politikaları ; Lübnan , Suriye ve Irak ABD'nin bölgedeki ülke ilişkilerinde esneklik göstermesinden beri hızlı bir şekilde iran eksenine giriş yapıyor.Bunun en mühim ayağı elbette Lübnan'da Devrim Muhafızları'nın eliyle kurulan Hizbullah oluyor.Irakta da büyük bir Şii nüfusunun olması ve hükümetin de Şii ağırlıklı olması bölgede Amerikan menfaatlerine negatif yönde tesir ediyor

Binaenaleyh , bölgede yalnızlaşan ABD müttefikleri var , bunlar Türkiye ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi .Türkiye , artık PKK konusunda eskisi kadar tahammül gösteremiyor , özellikle bu uluslararası ilişkilere sık sık yansıyor.ABD bölgede kalan son müttefiklerini kaybetmek istemiyor , zaten iran ve Suriye'yle sancılı ilişkiler yaşıyor.Bu yüzden ABD son zamanlarda PKK konusunda Türkiye'ye esneklik tanımış vaziyette , özellikle KCK operasyonlarında bunu fark edebilirsiniz.Ayrıca Kürdistan Bölgesel Yönetim'i de dediğimiz gibi yalnızlık içine sürükleniyor , bunun için onlara da bölgede bir çıkış noktası lazım bu da Türkiye oldu

Barzani Hükümeti'yle zaten Türkiye arasında ekonomik bakımdan sıcak ilişkiler yaşanıyordu , inşaat projeleri , okullar , enerji alışverişi vs . Yani bu ilişkiyi siyasi bakımdan ortak menfaatler çevresinde daha da genişletmek taraflarından elindeydi.işte PKK'nın da bölgede ' istenmeyen adam ' ilan edilmesinin başlangıcında bu dış konjonktür yatar. Bölgesel Yönetim ve Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmesi için PKK'ya karşı önlem alınması gerekiyordu , bu yüzden Barzani Hükümeti geçmişe nazaran , PKK'ya karşı bakışını değiştirmek zaruriyetinde kaldı.Bu durum Türkiye'deki Kürt siyasal cephesine de yansıdı aslında.Partinin kıdemli üyelerinden Leyla Zana'yla S. Demirtaş'ın birbirlerine zıt düşmesinin altında yatan sebep de bu.

Yani gelmek istediğim nokta şu ki ; geçmişe göre şartlar Türkiye'nin daha lehinde , bu yüzden PKK'nın saldırganlaşması gayet tabii(doğal) , ayrıca şehirde yapılan KCK operasyonları da fevkalade isabetli bir adım , şehirde daha ne yapılmasını bekliyoruz ki ? Kürtlerin ağırlıkta yaşadığı şehirleri ateşe falan mı verelim ?

Şimdi diyebilirsin ki 'PKK ABD tarafından beslenmedi mi yıllarca, neden PKK'ya karşı bir cephe alsın ki ? ' şöyle deriz : Evet ABD PKK'ya yardımcı oldu fakat PKK 'ya yardımcı olan bir tek ABD değildir , bir çok iç ve dış etken PKK üzerine strateji kurmuş , menfaatlerini bu örgüt üzerinden inşa etmiştir.Fakat menfaatlere giden yollar şartlara ve vaziyete göre değişme gösterir.Neticede PKK , ABD için Türkye'yle ilişkiler kötü olduğu zamanlar vardır , bu da devletlerin menfaat üzerine kurduğu politikadaki mühim yapı taşlarından biridir, yani misal vermek gerekirse ABD'nin Türkiye'yle ilişkileri bozulduğu ortak menfaatlerin dağıldığı zamanlarda PKK'nın ABD desteğiyle ortaya çıkabilme vasfı vardır.Yani PKK ilişkileri belirleyen büyük bir güç dengesi değildir.Bu yüzden, ABD'nin değişen konjonktür de PKK'yı Türkiye uğruna bölgede geri plana atabilir.

(bkz: kurk mantosuz kezban)