bugün
- mert hakan yandaş10
- jose mourinho17
- fenerbahçe taraftarı27
- metin arolat33
- okan buruk19
- fenerbahçe nasıl kurtulur10
- the crying one8
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri18
- gabriel sara'ya 19 milyon veren mallar9
- 21 eylül 2024 fenerbahçe'ye verilen penaltı12
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı116
- fenerbahçe9
- siber güvenlik başkanlığı10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı12
- sözlük erkeklerinin arabaları10
- bimde çalışanda akıl var mı16
- sudekiray13
- seks kasedinizi yaymakla tehdit edilse naparsınız10
- herkes uyudu mu8
- aranızda medyum olan var mı13
- sari renkli seker9
- narin güran18
- fb gs'yi yensin götüme rakı şişesi sokarım8
- cumartesi gecesi fenerli yazarlar kucağa oturacak8
- eve çağıran erko22
- anın görüntüsü26
- b'u r c u24
- neden sürekli kabız oluyorum17
- ya tarkan da ölürse10
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın9
- bel çevreniz kaç cm12
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- sağ yan ağrıması8
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
- bursa da başı açık öğretmen istmeyen okul müdürü19
- geçmiş olsun menuet13
- arkadaşlar beni neden insta'dan takip etmiyorsunuz12
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- notaların cinsel ilişkiye girmesi10
- derbi sonrası mourinho'nun istifaya davet edilmesi11
- zafer partisi8
- uludağ sözlük discord grubu12
- sahilde eğlenen suriyeli genç erkek kardeşlerimiz14
- sözlükte tek destekçimin true olması8
- kuresel ikinma'nın ne biçim yetkili olması11
metroda oturan beyaz tenli, kahverengi saçlı, mavi gözlü ve bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de ince uzun parmaklarıyla narin ellere sahip olan güzel kızın hanzo bir erkeğe dönüşmesi durumudur.
geçen gün istanbul bilgi üniversitesi yayınlarından çıkan ve çok tutulan kitabımın piyasada bulunmadığını, herkesin yeni basımı beklediğini öğrendiğimde ıslak imzam ile dokuz eylül üniversitesi kütüphanesine bağışladığım kitabı ödünç alıp bornova'da bir fotokopi merkezinde fotokopi çektirmeye karar vermiştim. rica ettim sağ olsun dokuz eylül kütüphane ve dökümantasyon daire başkanlığı beni kırmadı ve "kütüphanemizin en değerli eseri olmasına rağmen arzu ederseniz sizde kalabilir efendim kitap sizin lütfen buyrun" diyerek kitabı bana teslim etti.
şoförümün bmw 740d model arabama yanlışlıkla uçak benzini koydurması nedeniyle arabam arızalı olduğundan kentkartıma 100 liralık bakiye yükletip* metroya bindim. vagonun en arkasında kendime güzel bir yer bulup karizmatik ama aynı zamanda da sempatik bir şekilde dikilmeye başladım. zaman zaman arkama vuran güneş sıcaklık sebebiyle beni yeterince rahatsız ederken bir de karşımda sol çaprazımda 4. koltukta oturan beyaz tenli, kahverengi saçlı* güzel bir hanımefendinin o güzel gözlerinin üzerimde olduğunu fark ettim. doğrusu bu gerçekten çok daha rahatsız hissetmeme neden olmuştu. güneşe çekil oradan diyemeyeceğime göre hanımefendiyi uyarmalıydım.
apple'da çalışan bir ahbabım sayesinde aldığım iphone 7 akıllı telefonumu cebime koyduktan sonra hanımefendiye doğru yürümeye başladım ki başlamam ile metronun halkapınar istasyonuna gelmesi bir oldu. inmeye çalışanlar binmeye çalışanlar derken bir kargaşa içerisinde hanımefendiye ulaşmaya çalışıyordum. nihayetinde oturduğu yere ulaşmıştım derken bir de ne göreyim! aman allah'ım karşımda tam bir hanzo vardı!
kısa süreli bir şokun ardından metro stadyum istasyonuna gelmeden ben kendime gelir gibi oldum. evet o güzeller güzeli hanımefendi şişman, kıllı, alabildiğine esmer ve pis kokulu bir hanzoya dönüşmüştü. ona baktım ve haykırdım! "yüce allah şahidimdir ki sen kadın değilsin!". bu haykırışın ardından çakma sony kulaklığını çıkarıp karşısında oturan hanımefendiye "ha burası burnuvadıır? burnuva'da ineceem" şeklindeki konuşması ise adeta haklı olduğumu doğrular nitelikteydi.
haykırışımdan dolayı metroda bulunanlar beni akıllarınca "delirmiş" olarak yaftaladıysalar da bu mucizeyi bilen tek kişi ben olduğum için hiçbirine kızmamıştım.
tarifi mümkün olmayan hisler içerisinde metroyu terk ettim...
geçen gün istanbul bilgi üniversitesi yayınlarından çıkan ve çok tutulan kitabımın piyasada bulunmadığını, herkesin yeni basımı beklediğini öğrendiğimde ıslak imzam ile dokuz eylül üniversitesi kütüphanesine bağışladığım kitabı ödünç alıp bornova'da bir fotokopi merkezinde fotokopi çektirmeye karar vermiştim. rica ettim sağ olsun dokuz eylül kütüphane ve dökümantasyon daire başkanlığı beni kırmadı ve "kütüphanemizin en değerli eseri olmasına rağmen arzu ederseniz sizde kalabilir efendim kitap sizin lütfen buyrun" diyerek kitabı bana teslim etti.
şoförümün bmw 740d model arabama yanlışlıkla uçak benzini koydurması nedeniyle arabam arızalı olduğundan kentkartıma 100 liralık bakiye yükletip* metroya bindim. vagonun en arkasında kendime güzel bir yer bulup karizmatik ama aynı zamanda da sempatik bir şekilde dikilmeye başladım. zaman zaman arkama vuran güneş sıcaklık sebebiyle beni yeterince rahatsız ederken bir de karşımda sol çaprazımda 4. koltukta oturan beyaz tenli, kahverengi saçlı* güzel bir hanımefendinin o güzel gözlerinin üzerimde olduğunu fark ettim. doğrusu bu gerçekten çok daha rahatsız hissetmeme neden olmuştu. güneşe çekil oradan diyemeyeceğime göre hanımefendiyi uyarmalıydım.
apple'da çalışan bir ahbabım sayesinde aldığım iphone 7 akıllı telefonumu cebime koyduktan sonra hanımefendiye doğru yürümeye başladım ki başlamam ile metronun halkapınar istasyonuna gelmesi bir oldu. inmeye çalışanlar binmeye çalışanlar derken bir kargaşa içerisinde hanımefendiye ulaşmaya çalışıyordum. nihayetinde oturduğu yere ulaşmıştım derken bir de ne göreyim! aman allah'ım karşımda tam bir hanzo vardı!
kısa süreli bir şokun ardından metro stadyum istasyonuna gelmeden ben kendime gelir gibi oldum. evet o güzeller güzeli hanımefendi şişman, kıllı, alabildiğine esmer ve pis kokulu bir hanzoya dönüşmüştü. ona baktım ve haykırdım! "yüce allah şahidimdir ki sen kadın değilsin!". bu haykırışın ardından çakma sony kulaklığını çıkarıp karşısında oturan hanımefendiye "ha burası burnuvadıır? burnuva'da ineceem" şeklindeki konuşması ise adeta haklı olduğumu doğrular nitelikteydi.
haykırışımdan dolayı metroda bulunanlar beni akıllarınca "delirmiş" olarak yaftaladıysalar da bu mucizeyi bilen tek kişi ben olduğum için hiçbirine kızmamıştım.
tarifi mümkün olmayan hisler içerisinde metroyu terk ettim...
Kısaca: zenginim çok param var ama başlığa oyle yazmak istemedim, demek isteyen yazarın yorumudur. Okumayınız.
her şeyi ciddiye alan yazarları gün yüzüne çıkarandır. sağlık olsundur.
metrodaki güzel kızın bir anda erkeğe dönüşmesi davulun sesi uzaktan hoş gelirmiş atasözü nü akla getiriyor. bazı kızlar, uzaktan bakıldığı anda çok güzel görünür. lakin, yanına geldiğiniz anda şok olursunuz. bu gibi durumlar, her genç insanın başına gelebilir. tam emin olmadan, fazla samimi olmamak lazım.
- abii uyan geldik.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar