bugün

1651. dudu "bu kulun armağanı hani? ne gördün ve ne dedinse söyle" dedi.
1652. tacir, "söylemem, zaten elimi çiğneyip parmaklarımı ısırarak,
1653. cahilliğimden, akılsızlığımdan böyle saçma haberi niye götürdüm diye hâlâ pişman olup durmaktayım" dedi.
1654. dudu: "efendim, pişmanlık neden, bu hiddete bu gama ne sebep oldu?" dedi.
1655. tacir dedi ki: "şikâyetlerini sana benzeyen dudulara söyledim.
1656. içlerinden biri senin derdini anlayınca ödü patladı, titreyip öldü."
1657. ben "ne yaptım da bu sözü söyledim" diye pişman oldum ama bir kere söylemiş bulundum. pişmanlık ne fayda verir?
1658. ağızdan bir kere çıkan söz, bil ki yaydan fırlayan ok gibidir.
1659. oğul, o ok gittiği yerden geri dönmez, seli baştan bağlamak gerek.
1660. sel önce bir kere coşup da etrafı kapladıktan sonra dünyayı harap etse şaşılmaz.

devamı için:

(bkz: mesnevi 1661-1670)

bir önceki için: (bkz: mesnevi 1641-1650)