bugün

hevesle alınmış desenli mektup kağıtlarını evin bir köşesinde bulunca hissedilen özlemdir. mektup yazarkenki samimiyeti artık yaşayamamanın birlikte getirdiği hüzündür bu özleme sürükleyen. mektuplaşmanın bir çok özlenen güzellikleri vardır. bunlardan biri de aylar öncesinden buluşma tarihlerinin belirlenmesi ve bu tarihi kaçırma ve ya iptal etme gibi bir lüksün olmamasıdır. o buluşmaya değer katan bir unsurdur, artık eksik olan. "umarım iyisindir...; beni sorarsan çok iyiyim...; son cümlelerime gelirken...; kestane kebap acele cevap" gibi kalıplaşmış cümlelerde bile karşıda ki insana verilen değer yansır. kesip atılmak istenmez genelde kısa mesajlarda olduğu gibi. özenle seçilir söylenmek istenen cümleler. özlenilenlerin arasında kesinlikle bir de mektup beklemek vardır. posta kutusunun her açılışında tatlı bir heyecan kaplar bünyeyi. günümüzde telefon, internet v.s. sayesinde iletişimin hızlanmış olması insanlar arasında ki gerekli bağın giderek kopmasını da hızlandırmışdır belkide.
(bkz: Mektup yazmayı bilmemek) *
mektubun güzelliğini tatmış bünyelerin duyumsadığıdır.

şehir dışında yatılı okurken evden mektuplar gelirdi. annem, babam, kardeşlerim hepsi ayrı ayrı yazarlardı. ben de hepsine tek tek cevap yazardım. sonra biraz büyüdük ilk aşık olunan kıza yazdık. her sayfası farklı renkli kalemlerle. tek renkle bile cevap gelmedi o ayrı. bir keresinde de ayrıldığım okuldaki on altı arkadaşımın hepsine birbirinden farklı mektuplar yazmıştım.

çok özleyen varsa mektup arkadaşlığı yapalım, mektup adresim:

posta kutusu 25
aşağı ayrancı
almanya.
eğer bir cezaevi tecrübeniz varsa, mektupları sevmezsiniz ve yazmayada özenmezsiniz.
o kağıda dokununca hissedilen duyguyu özlemektir. somuttur sanal değildir.
öncesi çocukluğa dair anıları barındırır. Hevesli, rengarenk kağıtlara içini dökmek ve aynı heyecanla karşılığını beklemeyle süreç devam ederdi. Böylesi güzel alışkanlığın zaman sonrası hatırlanıp, yâd edilmesidir.
Uzun suredir yazmadigim ama hasretigini duydugum o essiz guzellik. Derhal birilerine mektup yazmaliyim ))
hayatında hiç mektup yazmamış kişilerin nedense daha çok özlem duyduğu ilginç durum.