bugün

Akıllara emre belözoğlu'nu getiren sahip olma durumudur. Önce "beşiktaş forması giyip, beşiktaşlıyım başka takımda oynamam" "50 milyon euro verseler fenerbahçe de oynamam" şeklinde açıklamalar yapıp ardından yıllık 2.3 milyon euro'yu görünce 50 milyon dolar verseler formasını giymeyeceği takımın armasını öpmektir. yine Fenerbahçe'yi istemediğini söyleyip transfer sonrası Şampiyonluğa oynayan 56 takım da olsa herkes bilir ki, her sene için şampiyonluğun en büyük adayı Fenerbahçe'dir. Fenerbahçe, her zaman için en büyük favoridir. Diğerleri Fenerbahçe`den sonra gelir şeklinde kendine güldürecek, troll açıklamaları yapmaktır.
öncelikle şunu belirtmek isterim ki mehmet topuz sanıldığı kadar hayta bir adam değildir. aksine kendi halinde etliye sütlüye karışmayan ciciş kankiş tatliş bir insandır. amacım da aman ben topuz'u tanırım, elimde büyüdü kereta cümleleri kurmak değildir. topuz çocukluğundan beri beşiktaş sevdalısı bir insandır, hayallerinden en büyüğü de beşiktaş forması giymektir, lakin içinde bulunduğu ahval ve şerait dolayısıyla yanlış anlaşılmalara sebep olmuştur. günlerce takımı ile takışmış, ancak bonservis meselesi çok namüsait bir mahiyette tezahür etmiştir. kayserispor başkanı fenerden gelen teklifi daha cazip bulmuş bonservisini beşiktaşa vermemekte ısrarcı olmuştur. takdir edilir ki takışılan takımda kalmak da pek akıl kari olmayacaktır. fenere mecburen imza atılır, profosyonellik adına da ses çıkarılmaz, gerekirse bayrak da öpülür arma da, üzülmez mi bu konuşulanlara üzülür, fakat yapacak bir şeyi yoktur. yazıktır. nerden mi biliyorumdur, biliyorum işte karıştırmayındır.

edit: sana mı kaldı savunmak diyor iseniz şayet, topraktır, kıyamam çingeneye, iyi çocuktur.
(bkz: yanar döner)
(bkz: sabri sarıoğlu tarzı kişiliğe sahip olmak)
(bkz: imza isteyen taraftarın kafasına kramponla vurmak)
(bkz: christiano ronaldo)