bugün

yavaş yavaş hepimizin dönüşmeye başladığı yaratık.

zira şu sosyal medya dedikleri şey icat oldu olalı herkesin söyleyecek bir şeyi var. sözlük'ler, sosyal paylaşım siteleri ve saireler sayesinde herkes konuşuyor. 24 saatini 140 karaktere sığdırabilen embesil bir nesil yetiştiriliyor.
sosyal medya ağının içinde kaybolmuş birey giderek medya yaratığına dönüşüyor.

medya yaratıkları sürekli konuşuyor.
ne söylediklerine bakmıyoruz onların. nasıl söyledikleri önemli bizim için. "acaba yazdıkları 140 karaktere sığdı mı", "acaba yazdıkları sözlük formatına uydu mu", "acaba bilmem kim ne der"

öyle söylüyorlar ki, öyle göz boyuyorlar ki aslında anlatılanın ne olduğunu anlamıyoruz bile.

her birimizin eline bir klavye verip "anlat derdini, anlat içindekileri" diyorlar. sonra birkaçını ünlü yapıyorlar. neymiş efendim pucca, bilmem bokka. anlattıkları hiçbir şey yok. hayat gayesinden yoksun işsiz güçsüz tayfasını allayıp pulluyorlar ve önümüze sunuyorlar.

bizler de yavaş yavaş dönüşüyoruz işte.
kesinlikle reşat çalışlar'ı tarif eden tamlama. medyadan besleniyor. şimdilik zararsız ama gerekli ortamı bulursa büyüyüp zararlı hale de gelebilir.
(bkz: medya etegi)
modernizm ve çağdaşlık kisvesi altında her türlü etik algıyı ortadan kaldırıp yerine bir tür hedonizm ikame eden medyanın bizzat kendisidir medya yaratığı...
(bkz: ajdar anik)
medyanın insanları sömürmek üzere ürettiği insan kılığındaki yaratıklardır.