bugün

medeniyetleri ile övdüğümüz ve uygarlığa örnek gösterdiğimiz batılıların aslında medeniyeti doğudan öğrendikleri gerçeğidir.bu durum tarihçiler tarafındanda kanıtlanmıştır.rönesans devrine kadar olan dönemde batıda,doğudaki kadar zenginlik ve rahat yaşama koşulları olmadığı için,doğulular batılılara oranla daha medeni bir topluluktular.öyle ki;haçlı seferlerine giden avrupalı askerler,mola verdikleri yerde açlıktan ölmemek için küçük çocukları kazıklara geçirerek etlerini yemişlerdir.bu ve buna benzer olaylar avrupa daki yerleşik hayattada meydana gelmiştir.doğuda ise durum farklı olmakla beraber tüm zenginlik,bolluk ve bu bolluğun getirdiği medeniyet vardı.batılılar o zamanlar çoğunlukla aç karınlarını doyurmaktan başka birşey düşünmedikleri için manevi değerlerden uzak bir yaşam tarzı sürmüşler ve karınlarını doyurmak için her türlü çirkinliği meydana getirmişlerdir.ipek yolu ve buna benzer birçok zenginliği elinde bulunduran doğuda ise durum tamamen farklıydı ve huzur içinde yaşamla beraber manevi değerlerin getirdiği medeniyet ve gelişimde farklıydı.rönesans döneminden sonra batıda hızla yükselen emperyalist politika bu durumu tersine çevirmeyi başarmıştır.
aynı zamanda medeniyetin orada erken bitmesinin gerçeğidir.
doğudan gelmiş, batıdan gelmiş, kuzeyden, güneyden hiç farketmez. hiçbiri için övünç kaynağı olamayan gerçektir. 10bin yıl önce de batıdan gelmiş olabilir bizim bu medeniyet. yine farketmez. önemli olan şu an gördüğümüz tablo. bakın, medeniyet orta doğuya geri dönmüş. hem de uçakla, tankla, roketle, demokrasiyle... demek ki neymiş? bulanın değil göreninmiş.
herhalde bu gerçekten yola çıkarak;

doğu daima ilericidir batı daima gericidir derdi lisede coğrafya hocamız, bu saat dilimi hesaplamalarında kolaylık olsun diye.
(bkz: uzak doğu)
doğudan gittiği ve bir daha da hiç uğramadığı gerçeğini değiştiremeyen gerçektir.
bir doğu var bütün olarak birlikte hareket ediyor, bir de batı var o da bir bütün olarak birlikte hareket ediyor. batı da doğu da kendi içerisinde aynı oranda gelişiyor. böyle tarih algısı, böyle angutluk var mı? var işte demek ki. biz de bu angutluk üzerinden gidelim madem.

medeniyetin doğu'dan gidişi bazı insanların bu bilgileri alıp değerlendirmesi ile olmuştur. yani o bilgiyi üreten kadar o bilgiyi değerlendiren de önemli burada. rönesans'tan sonra doğu bir şey aldı mı? bu gerçekle yaşayan bir ton kuş kafalı gibi sevindi mi yoksa? hala insan haklarına dair yasa değişiklikleri yapılmaya çalışıldığında bir ton işe yaramaz kalabalık sokakları "istemezük" diyerek doldurmuyor mu? sokayım yani o medeniyete ben. harbiden gitmiş yani anladık.

ama işte bu da bir gerçek. haydi sevinelim aptal aptal.