bugün

Herkes, kavga ettiği için, sevmediği için, ayrılırken, siz gelecekte kavuşma şansınız olmadığını bildiğiniz için ayrılırsınız. içinize kadar işlemiştir, benliği, ruhu, alışkanlıkları, sesi, suskunluğu, gülüşü...
En derin mahzenlere kapatmanız gerekir O' nu, arkadaş kalalım istersiniz her ikiniz de, yapamazsınız. Biri çok sever, kıyamaz, diğeri çok sever kıyamaz.
Arada aşılmaz engeller vardır, katlana katlana aşılmaz dağlara dönüşürler.

Kim demiş samanlık seyran olur diye? Bizim samanlığımız ateş almış sevgili, bizim seyranımız ayrılıkmış, bahtımız başkalarıyla yazılmış be doyamadığım sevgili...

Özenir oldum, elele gülüşen, kendi aralarında ergen yüzüğü takan tiplere bile... Neden biz olamadık öyle?
Sanırım en baştan hataydık biz... Biz demişken, ben gidiyorum, sen gidiyorsun. ' Biz ' öksüz kalıyor artık. Biz kayboluyor, yok oluyor.

Zaman diyorum sevgili; belki diyorum, ya olursa? diyorum. Olmuyor be sevdiğim! Beraber olmayı da, ayrı kalmayı da, arkadaş rolü yapmayı da beceremiyoruz.

Ya da sen git! Ben kalayım ardında, mühim değil; içimde sıcacık sevgin, gözümde akmamış son damla yaşımla, ağırlarım ben seni tahtımda...

Şimdi, usul usul, içimi acıtmadan, melodisiz bir ıslıkla git yanımdan. Öyle git ki; Beni sevmedi!, beni istemiyor! diyebileyim ardından.

Kim derdi ki; Cümle sonlarına koyduğum noktayı, bize koyacağımızı.

Biz.